Temas bağımlılığı, fiziksel temas için özlem duygusunu ifade eder. İnsanlar sosyaldir ve dokunma gelişim ve iletişimde önemli bir rol oynar. Bazı insanlar için, insan dokunuşunun yoksun bırakılması olumsuz zihinsel sağlık etkilerine neden olabilir.
Hayatımınız her yerinde yeni şeylerle karşılaşabiliriz. Bunlardan biri de temas bağımlılığı olabilir. Temas bağımlılığı, dokunma bağımlılığı veya hissetme bağımlılığı için kullanılan bir kavramdır. Bu kavrama bakıldığında aklınızda farklı şeyler canlanabilir ancak temas bağımlılığı hakkında bilmeniz gereken çok şey vardır. Bu makalede sizlerle birlikte temas bağımlılığı nedir, iyi ve kötü yanları var mı ve bu durumda ne yapılması gerekir konularını işleyeceğiz.
Temas bağımlısı bir kişi için, dokunma eksikliği çok kötü bir histir. Depresyona neden olur. Yalnızlığı daha da şiddetlendirir. Bazı insanların çözülmesine ve yakın bir duygusal çöküşün belirtilerini göstermesine neden olmaya başlayabilir.
Temas Bağımlılığı Konusunda Ne Yapmalı?
İnsanların temas bağımlılığını bastıracak ve bu hissinin üstesinden gelmeye veya azaltmaya çalışabilecekleri bazı yöntemler vardır. Bu yöntemler her ne kadar geçici olsa da temas bağımlılığı için bir engeli aşmak denebilecek kadar kolaydır.
- Battaniye kullanın: İnsanlar kendilerini battaniyelere sararak rahatlık bulmaya çalışabilirler. Alternatif olarak, insanlar ağırlıklı battaniyeler kullanabilirler. Ağırlıklı battaniyeler kullanmak, sarılma hissini taklit edebilir, bu nedenle bu, insanların huzur ve sakinlik duygusu hissetmelerine yardımcı olabilir.
- Kendi kendine masaj yapmak: İnsanlar temas bağımlılığını azaltmak için kendi kendine masaj yapmayı deneyebilirler. Örneğin, insanlar boynunu uyarmaya çalışmak için boyunlarına masaj yapabilirler.
- Otonom duyusal meridyen yanıtı (ASMR): Bazı insanların ASMR videolarını dinlerken rahatladıklarını bildirmiştir. Bu sesler beynin dokunmayı işleyen bölgesini harekete geçirir ve insanların sakin ve rahat hissetmelerine yardımcı olabilir.
- Önceki teması anlatmak: Araştırmalar, dokunmanın hafızada bir rol oynadığını göstermektedir. Bu nedenle, insanlar önceki bir fiziksel temas örneğini hatırlayabilir ve durumu yeniden yaşamak için duyularına odaklanabilirler.
- Vücut yastıkları kullanmak: Bir vücut yastığı kullanmak, bazı insanların uyku sırasında kendilerini daha rahat hissetmelerine yardımcı olabilir. Bu aynı zamanda sarılma hissini de taklit edebilir.
- Sarılma: Yastık gibi cansız bir nesneye sarılmanın bile stresi azaltmaya yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Mümkünse, insanlar evcil hayvanlarına da sarılabilirler.
- İletişim: Mümkünse, aileniz, arkadaşlarınız ve diğer sevdiklerinizle düzenli temas halinde kalmaya çalışın. Bu, mesajlar, telefon görüşmeleri veya video görüşmeleri yoluyla olabilir.
Tüm bunlar temas bağımlıları için iyi gelen bir kaç şeyden sadece bazıları olarak listelenebilir. Ancak temas bağımlılığı konusunda uzman görüşlerine de dikkat etmek gerekiyor. İşte bir kaç uzmanın bu konuda ki görüşlerinden bazıları:
- Terapist ile görüşün. Sizi rahatlatması için ona anlatın ve konuşun.
- Ailenize ve arkadaşlarınıza sarılın.
- Bağımlılıklar için kurulmuş organizasyonlara katılın ve yeni insanlar ile tanışın. Yalnızlığınızı dindirecek aktiviteler yapın.
Temas Bağımlısı mıyım?
Kendinize temas bağımlılığı hakkında sıkça sorular soruyor olabilirsiniz. Sevgilinize dokunmak, öpmek ve sarılmak temas bağımlısı olduğunuzu göstermez. Bunlar sevginin de yaptırdığı şeyler olabileceği gibi cinsel uyarımlar da olabilirler.
Ancak kendinizden emin olmak için temas bağımlısı mıyım sorusuna yanıt arıyorsanız bu konuda yapabileceklerinizin en başında Temas bağımlılığı belirtilerine bakmakta fayda var. Birinin temas bağımlılığı yaşayıp yaşamadığını bilmesi zor olabilir. En yaygın belirti, ezici bir yalnızlık hissi hissetmektir.
Ayrıca temas bağımlılığının diğer belirtileri şunlardır:
Ayrıca, insanlar dokunmayı simüle etmeye çalışan davranışlar sergileyebilirler. Bu, uzun duşlar almayı, battaniyelere sarılmayı veya bir evcil hayvanı veya yastığa sarılmayı içerebilir. Tüm bunların yanında bazı insanlarda fiziksel olarak belirli bölgelere odaklanma olabilir. Kız arkadaşının boynuna dokunma, sırtına dokunma ve ayaklarına dokunma gibi.
Temas Bağımlısı sevgili ile nasıl başa çıkılır?
Aslında çoğu ilişkide temas bağımlılığı zorluklar çıkarmasa da bazı durumlarda can sıkıcı bir hal alabilir. Erkek arkadaşınız veya kız arkadaşınızın temas bağımlısı olduğunu düşünüyor ve bu durumdan gerçekten rahatsız oluyorsanız yapabilecekleriniz elbette var. Ancak bu, kalıcı bir çözüm olması için uzman bir kişiyle görüşmekte fayda var.
Cinsel olmayan dokunuş çok nadir bir hediyedir. Bu yüzden sevgilinizle ilgili düşüncelerinizi tekrar gözden geçirmekte aslında fayda var. Diğer yapabilecekleriniz şey ise terapist ile bağlantı kurmaktır.
Bir kişi şahsen yardım alamıyorsa, çevrimiçi terapiyi de denemeyi düşünebilir. Bu, terapistin ve sevgilinizin iletişim kurmasına izin vermek için teknolojiyi kullanan herhangi bir uzaktan terapi şeklidir. Bu, telefonla, görüntülü görüşmeyle veya anlık mesajlaşma yoluyla terapi seansları düzenlemeyi içerebilir.
Bunun yanı sıra çevrimiçi terapi de işinize yarayacaktır. Sevgilinizle bu konuyu konuşup uygun bir dille dokunma bağımlılığının ne olduğu ve neden bu terapiye ihtiyacı olduğunu belirtebilirsiniz. Bu şekilde temas bağımlısı sevgiliniz ile ilişkinizi sağlıklı bir şekilde devam ettirebilirsiniz.
Psikolojik Olarak Nedir?
Temas bağımlılığı, dokunma bağımlılığı veya hissetme bağımlılığına eşlik eden yalnızlık ve izolasyon duygularının olumsuz psikolojik komplikasyonlara yol açması muhtemeldir. Örneğin, fiziksel temas eksikliği stres, endişe ve depresyon duygularını artırabilir.
- 2017’de yapılan bir araştırmada sevgi dolu dokunuşun psikolojik iyi oluşunu desteklediğini vurgular. Bu nedenle, temas eksikliğinin bir kişinin zihinsel ve duygusal sağlığını riske atması mümkündür.
- Yapılan bir araştırmada dokunmanın yalnızlık hissini de azaltabileceğini not eder. Bu nedenle, fiziksel temas eksikliği bazı insanlarda yalnızlığa neden olabilir veya daha da kötüleştirebilir.
- Ayrıca, yalnızlık bildirenlerin bilişsel işlevlerin zayıfladığını ve anksiyete ve depresyon gibi zihinsel sağlık koşullarını yaşama şansının daha yüksek olduğunu belirtmektedir.