Yeni biriyle tanıştınız. Ve içinizde bir şeyler büyüttünüz. Bunlar gayet normal şeyler ancak “Arkadaşa aşık olma” kavramı işin içine girdiğinde bazı şeyler de değişiklikler olur. Birlikte muazzam miktarda zaman geçirmeye başlarsınız ve hızlı bir şekilde bu kişi olmadan nasıl zaman geçirdiğinizi merak etmenizi sağlayan bir arkadaşlık kurarsınız.

Bu, önemli olanınızla olandan farklı bir bağ ve ilişkidir. Hayatlarınızı birlikte planlamıyorsunuz, finansmanla uğraşmıyorsunuz ya da yaşam düzenlemeleri yapmıyorsunuz. Her şey bu konularda gezinirken birbirlerini desteklemekle ilgilidir.

Buna bir arkadaş aşkı, akraba ya da bir ruh deyin, ancak aşağıdakilerden herhangi birini yaşıyorsanız, arkadaşınıza aşık olabilirsiniz. Eğer kendinize arkadaşıma aşık mıyım gibi sorular sorup duruyorsanız muhtemelen bu liste sizi aydınlatacaktır.

Lafı uzatmadan gel arkadaşına aşık mısın değil misin öğren..

Birbirinize sürekli, vahşice mesaj atıyorsunuz. 

Arkadaşınıza bir mesaj yazmayı zar zor bitirdiniz, bir sonraki mesaj kafanıza girdiğinde ve arkadaşınızın tepkisini hayal ettiğinizde bazı şeyler değişir. Komik bir şey olduğunda, önce sevgilinize söylersiniz, sonra telefonunuzu almak ve arkadaşınızla paylaşmak için refleks reaksiyonu verirsiniz. Bizi yanlış anlama, sevgilini aldattığını söylemiyoruz.

Mesajlaşmanız gece geç saatlere kadar devam eder.

Önemli olanınızla uyuyor ya da vakit geçiriyor olmalısınız, ancak arkadaşınız size bir yabancıdan gelen çılgın bir gönderinin Facebook anlık görüntüsünü gönderdi ve Facebook bazı insanların ücretsiz, açık terapi planı haline geldiyse, sizi “mesajsızlaştırmaya” (iğrenç şeyleri metin yoluyla tartışmaya) başladı. Normal değil dimi?

Terapiden bahsetmişken, yeni arkadaşınız sizi dinlemekten mutluluk duyuyor.

En sevdiğiniz kot pantolona sığamamanızdan sevgilinizin yaptığı sinir bozucu şeye ve metroda yanınızda oturan ve sabah işe gidip gelirken ayak tırnaklarını kesen kaba, hijyenik olarak meydan okuyan kişiye kadar her şeyden şikayet etmeye çağırıyorsunuz. Ama arkadaşınız öyle yapmıyor.. ne güzel değil mi?

Arkadaşınızın hiçbir şey yapmamak için kendiliğinden planlarına katılmak için hazırsınız. 

Arkadaşınız Yatak, Banyo ve Ötesi’ne yapılacak bir gezi konusunda o kadar hevesli ki, yardım edemeseniz de hevesli hissedersiniz.

Arkadaşınızın ailesine yatırım yaparsınız ve ebeveynlerini, kardeşlerini ve arkadaşlarını isim ve kişilikleriyle tanırsınız.

Bu insanlardan biri arkadaşınızı üzecek bir şey yaparsa, kendinizi de üzülürken bulursunuz.

Birlikte bir şeyler yapmak için buluştuğunuzda, genellikle aynı şekilde giyinirsiniz.

Bunun nedeni, aynı mağazalardan alışveriş yapmış olmanız ve aynı geziler için temiz bir kot pantolon giymiş olmanızdır. Benzer şekilde, tembel bir Pazar günü duş almamak için konuşulmamış bir anlaşma da yapmış olabilirsiniz. Yoksa her hafta sonu buluşuyor musunuz?

Gününüz birbirinizle kontrol etmeden tamamlanmış gibi görünmüyor.

Önemli olanınız, arkadaşınızla günde birkaç kez arama ve mesaj atma ihtiyacını anlamıyor, ancak bu pazarlık konusu değil. Onu her gün kontrol ediyorsun.

• Arkadaşınız düşmanca, üstün hisseden tiplerden oluşan bir grup tarafından hafife alındığında, arkadaşınızla veya arkadaşınız olmadan intikam alma ihtiyacı hissedersiniz.
• Arkadaşınız bir sosyal medya web sitesinde bir şey yayınladığında ve kimse yanıt vermediğinde, biraz uydurma olsa bile, destekleyici bir cevapla atlayan ilk kişi sizsiniz.

Arkadaşınız, sadece güzel olmanızı hissettirmez.

Buluşmaya giderken arkadaşınızın en sevdiği şeyleri kaçırmıyorsunuz değil mi?

Birbirinizin cümlelerini bitirmeye başlarsınız.

Herhangi bir kelime söylenmeden önce arkadaşınızın yüz ifadeleriyle ne söyleyeceğini biliyorsunuz. Bazen birbirinizle aynı anda konuşabilirsiniz, bu arada aranızda değiş tokuş edilen ifadeleri ve soruları dinleyebilir ve cevaplayabilirsiniz. Dış dünyaya, birbirinizi rahatsız ediyormuşsunuz gibi geliyor. İkiniz için, bu sadece nasıl konuştuğunuzdur.

Korkunç bir karşılaşma yaşadığınızda, yanınızda olur.

Bu, sizi tutacak, öpecek ve size “yarın daha iyi olacak” diyecek olan sevgilinizin aksinedir. Her ikisi de temel amaçlara hizmet eder.

Arkadaşınızın ilginç tarafını takdir ediyorsunuz.

Kaliteli kağıt ürünlerine ve döşemeli mobilyalara olan takıntıları ve spor ayakkabılara olan rastgele hoşnutsuzlukları gibi.

Beraber bir şeyleri kutlarsınız.

Dostlukta kıskançlığa yer yoktur, sadece karşılıklı takdir vardır.

Gerektiğinde çağrılırsınız.

Çok indirimli bir perakende giyim mağazasında alışveriş yaparken, arkadaşınız sizi “gerçekten korkak” olarak etiketlediğiniz desenli, parlak renkli bir üst kısım satın almaktan alıkoymaktan korkmaz, ancak aslında “baş döndürücü büyüye neden olur”.

• Arkadaşınızın planları iptal edeceğinden, geç kalacağından veya bir tutum sergileyeceğinden asla endişelenmezsiniz.

İstediğiniz bir şeyin peşinden giderken arkadaşınız en büyük amigonuzdur.

Sizi her zaman teşvik eder. Bu arkadaşlar sizi her zaman kendinizi görmek istediğiniz şekilde görüyorlar.

Arkadaşlık enerjiniz elle tutulur.

Birbirinizin ruh halinden besleniyorsunuz. Yabancılar, sizin ve arkadaşınızın akraba olup olmadığını veya “sadece en iyi arkadaşlar” olup olmadığını sormaya başlar.

Arkadaşınızın kişisel anekdotlarını ve şakalarını hemen anlarsınız.

Cümlelere “Arkadaşım _ bana bu komik hikayeyi anlattı…” gibi masallara referanslarla başlıyorsunuz.

Evet, arkadaşa aşık olmak veya arkadaş ile sevgili olmak o kadar da kötü bir şey değil. Ancak sevgilim varken bunları hissediyorum diyorsanız biraz sıkıntılı zamanlar yaşayabilirsiniz. Her şekilde, arkadaşa aşık olmak mümkündür.