Tetikleyici uyarı: Akıl hastalığı
Hiç bu kadar hasar görmemiştim. Bu kadar derin bir boşluğa düşmek gibi, her yerde çatlayıp kurşunlanma hissini hiç görmemiştim. Boş eller, parmaklarda hiçlik, güven düşüşünü durdurmak için kimsenin olmaması. Milyonlarca küçük moleküle dönüşmem için tek gereken tekrar hayata tutunmak istemem.
Her zaman bir parçam kaybolmuş gibi hissettim. Benden bir şey çalındı ve bir daha geri getirilemedi. Kalbim, ruhum, duygularım? Benden uzaklaşan ve bana dönmeyen şey nedir? Her zaman kendilerini bir parçası eksik gibi görünüyor herkese kendimi veren bu alışkanlığı, sırtıma saplanan binlerce bıçak, bu saflık bu kadar kolay olamamalıydı. Herkes için sıkıcı bir Pazar akşamı kendilerini eğlendirmek için kullandıkları bir kukla gibi hissediyorum kendimi.
Bu atmosfer midemi bulandırıyor, ciğerlerime yumruk atıyor ve kulak zarıma sürekli şöyle bağırıyor:
Daha tamamlanmadın.
Mutlu değilsin.
Rol yapıyorsun.
Herkes senden nefret ediyor.
Herkes senden nefret ediyor.
Herkes senden nefret ediyor.
Ve her gece boş duvarlardan yastığıma giren kelimelere inanmaya başladım. Yatağımın altındaki ağzın her gece bana bu kötü fısıldamalarına inanmaya başladım. Odamdaki ışıkların her hareketimi yargılayıcı gözler ile incelediğine inanmaya başladım.
Sen boşsun. Sen boşsun. Sen boşsun.
Evet, boşum. Evet, boşum. Evet, boşum.
Bu boş oda seni ağlatacak.
Bu boş oda beni ağlatacak.
Yatağın bu yalnız sağ tarafı seni yalnızlık dolu bir ölüm yatağına götürecek.
Yatağın bu yalnız sağ tarafı beni yalnızlık dolu bir ölüm yatağına götürecek.
Ve şimdi, yatağımda kıvrıldım, göğsümden dize, sanki korkudan annemin rahmine sürünmüşüm gibi. Yastığım suyla ıslanmış. Neredeyse kafamı kendi gözyaşı havuzumda boğup her yere sızan keder içinde yüzdürebilirim. Mutlu benliğimi kaybettim ve nerede yanlış yere koyduğumu ya da özenle iyi yürütülen bu eylemin beyni kim?
Göğsümü kemiren duygu, her gece canımı acıtmaya başladı. Şiddetli anksiyete. Şiddetli depresyon. Nazar’ın gücü (nazar). Ya da sadece aşırı tepki vermem ya da insanların zihnimin kendi kendine üretmesine izin verdiğim için beni suçladığı gerçek dışı bir şey olarak, bu da bazı insanların bana “Delirdin mi?” diye sormalarını haklı çıkarıyor ya da “Hepsi akılda bitiyor.” Yok olacağını söylüyorlar.
Bazıları bana şimdiye kadar hayatta kaldığım için güçlü ve cesur olduğumu söylüyor. Diğerleri bana deli ve zayıf diyor. Ve şimdi şunu benim için düşün:
Bir köprünün ortasında oturuyorsun, bu büyük deliğe her an kırılabilecek ince bir ip yardımıyla asılı duruyorsun ve kendinizi ayaklarınızın altındaki nehrin derin akıntılarına çılgınca sallıyorsunuz. Artık kim olduğunu bilmiyorsun. Cesur musun, deli mi?
s yorumlar
Buradan geldim.
Şimdi yerine oturdu her şey.. ilgin için tekrar teşekkür ederim 🙂