Hayalleriniz için son tarihleri belirlemek önemlidir.
Bu sadece önemli değil, aynı zamanda çok daha fazlasıdır. Fikirler ve hedefler, umutlar ve planlar arasındaki fark budur.
Bir ya da beş yıl içinde nerede olmak istediğinizi bilmek zorundasınız, çünkü o zaman neyi inşa edeceğinizi bilirsiniz. Hedeflerinizi her ay, hafta ve gün attığınız adımlara göre ayırabilirsiniz. Buna tersine mühendislik denir ve her şey nerede ve ne zaman olmak istediğinize dair en azından belirsiz bir fikre sahip olmakla başlar.
Yine de belirli bir zamanda belirli bir yere ulaşma baskısı bazen bizi her şeyden çok boğabilir.
Bazen, endişemiz, yaşamlarımız boyunca acele ettiğimizi, her şeyi hemen tezahür ettirmeye zorlamaya çalıştığımızı hissetmek kadar geride olduğumuzu hissetmemekten kaynaklanır.
Güzel şeyler zaman alır. Hayatınız zaman alır. İyileşme zaman alır. Başarısız olduğunuzu düşündüğünüz için endişeli misiniz, yoksa hemen başarılı olamayacağınızı düşündüğünüz için mi endişelisiniz? Çoğu insan için, ikincisidir. Ve sorun tam olarak bu.
Hayatınızın dönüm noktası, hedeflerinize ulaşmak ne kadar sürerse sürsün, hedeflerinizde çalışmaya devam etmeye istekli olduğunuza karar verdiğiniz gün olacaktır. Bu, ne gerekiyorsa, gerektiği sürece yapmaya istekli olduğunuz gündür. Geleceğiniz yerde çalışmaya devam edecek kadar özgür hissettiğinizi fark ettiğiniz andır, gelmeniz 10 ay veya 10 yıl sürse de.
Mükemmelliğe ulaşmaktan ziyade ilerleme kaydetmeyi önemsediğinizde hayatınız başlar.
Büyük, kocaman, hayatınızı değiştiren hırslarınız varsa, bu hızlı bir değişim olmayacaktır. Henüz göremediğiniz bir dağın zirvesine ulaşmak mı istiyorsunuz? Yürümeye devam etmeli ve güvenmelisiniz. İnanç sahibi olmak zorunda kalacaksınız. Her şeyin yolculuğuna aşık olmak zorunda kalacaksınız. Geldiğiniz anı bırakmak zorunda kalacaksınız.
Bu yıl zirveye çıkmazsanız, ancak bir sonraki yıl zirveye ulaşırsanız daha az mı mutlu olacaksınız? Ya da bir yıl sonra? Tabii ki hayır.
Kendinizi olabildiğince çabuk olmak istediğiniz yere ulaşmak için zorlamaya, baskı yapmaya ve hor kullanmak yerine, hedefinizin ne olduğuna karar verip daha sonra oraya ulaşmak için gereken süre boyunca her gün üzerinde çalışmaya karar verseniz nasıl olur?
Ya tüm bu koca yürekli, geniş gözlü hırsınızı korurken hayata biraz daha rahat bakabilseniz? Ya ne istediğinizi seçebilseydiniz ve sonra bırakabilseydiniz? Her gün yaptığınız şeyin nihayetinde nereye varacağınızı belirlediğini ve zaten üzerinde çalıştığınız şeyi zorlamak zorunda olmadığınızı bilerek gitmenize izin verin.
Adımlarınız sizi orada yönlendirecektir, yapacaklarını düşünmeseniz bile.
Bir şey üzerinde biraz çalışırsanız, her gün, sadece en küçük adım olsa bile, tam olarak olmak istediğiniz yere ulaşırsınız. Sihirle değil, prensiple.
Hayatınızın zamanlamasını aceleye getirmeyi bırakın. Bu yıl hayal ettiğiniz her şeyi başarmak zorunda değilsiniz. Sadece hangi yöne gitmek istediğinize karar vermeli ve ona doğru yürümeye başlamalısınız. O zaman, zihninizin kutsallığından ve yaşam kalitenizden ödün vermeden elinizden geleni yaptığınız gerçeğiyle teselli olursunuz.
Son olarak, aslında bir yere vardığınızın da farkında olmalısınız.