Birçoğumuzun hedefleri var. Büyük hedefleri olanlar, başkası için küçük ama bizim için büyük hedefler.
Ama aynı zamanda, hedeflerimize ulaşabilmek için kendimizi yetersiz görürüz: bu sadece hedefimize sadık kalmamızın sonucu.
Hedefin için her adımda bir ilerleme kaydediyorsun. Sonra başka bir gün, böyle devam etmelisin ki olanlar olur. Sonunda hiçbir gerçek ilerleme yapmadan sürekli bir hamster gibi koşup durduğunuzu düşünürsünüz. Ama deneme yanılma olmadan gerçek başarılara ulaşmamız zor, ben nihayet hedeflerim hakkında gerçeğe inanıyorum, ve en önemlisi, hedeflerimin peşinden boşa koşmadığımı hissediyorum.
“Sıkı çalışma”, “acele etme” ve “aidat ödeme” vaazları veren bir toplumda, genellikle amacımıza doğru çalışmanın sevincini kaybederiz. Buna karşılık, hedefimiz tüm hayatımız olur. Ben de bu zihniyetin çok fazla kurbanı oldum ve amacım her zaman bir son aracı haline geldi. Diğer insanların yanıldığını kanıtlamanın bir yolu. Zaten olmadığım bir yere gitmek için bir yol. Mutluluğumu durumuma, başarılarımı ve hedeflerimde ilerlememi anlamın bir yolu.
Şimdi, eğer daha önce de bu hataya düştüysen korkma, bu çok tehlikeli bir zihniyet ve herkes buna tabi. Eğlenceli olması gereken bir şeye doğru çalışırken sahip olduğunuz neşe ve tutkuyu alıp bir iş gibi hissettiren bir toplulukta yaşıyoruz. Bir yere varmanın artık bir ihtiyaç haline geldiği bir toplumdayız. Bunlar, hedeflerimize koştuğumuz yolda ki büyük engellerin sadece bir kaçıydı.
Ve bu zihniyet ile hedeflerinize koşarsanız, yakında hedeflerinize sadık ve tutarlı kalmanın zor bir zaman olduğunu göreceksiniz.
Neden? Çünkü artık senin için buna değmeyecek. O hedef senin için önemli olmayacak. Paran yok ve bir işe girip çalışman gerektiğini düşüneceksin.
Ve daha sonrasında dikkat dağıtan Netflix ve benzeri platformları kullanarak hedeflerinizden tamamen uzaklaşacaksınız. Kim bilir, belki kahvaltılık alacak paranız kalmadığı için bir işe girmek zorunda kalacaksınız. Gençliğinizde, kendinizi geliştirmek yerine kendinize bakmanız gerekecek.
Hayat başarı ve iş ile ilgili olduğunda, insanların arabadan düşüp hayatlarında eksik oldukları boşluğu doldurmak için dış kaynaklara başvurdukları noktanın bu olduğuna inanıyorum. Filmlere, yiyeceklere, satın alacak şeylere ve hemen hemen ele alabilecekleri her şeyi.. yaşamak için yaşadığımız bu dünyada gerçekten yaşamak isteyeceğiz, Kiramızı ödemek zorunda kalacağız, internetimizin faturasını ödemek zorundayız.
Bu, hedefi neden belirlediğinizi hatırlamanız gereken zamandır. Gerçek sebep neydi? Neden gerçekten kendiniz için bir hedef oluşturdunuz?
Eğer en başa dönersen, bu çabaya girişmeyi seçtiğin gerçek sebebi bulabileceğinize inanıyorum. Bu ünlü ya da zengin olmak değil-daha da önemlisi, size neşe veren, hayaliniz olan bir hedef olabilir. Belki de dünyada bir çocuk gibi oynuyormuş gibi hissedeceksin. Bu yolculuğa çıkmanın gerçek sebebi de zaten bu. Bu gün uçakla Türkiye’den Amerika’ya kaç saatte gidiyorsun? işte burada hedefler ortaya çıkıyor. Sırf uçabilmek için 2 abi kardeşin 40ın üzerinde denemeleri sonucunda Uçak icat edildi. Peki, bu insanlar bunu nasıl başardı?
Amacınızın buna değer olup olmadığını kendinize sormak zorundasınız, ve gerçekten kim olduğunu kendine hatırlatmalısın, o zaman sonuç ne olursa olsun, her zaman sizin için buna değer bir hedefin olduğuna gerçekten inanacaksın! Eğer kim olduğunuzu anlayabildiğinizde dahi hedeflerinizin peşinden koşamıyorsanız, en azından bunun gerçekte ne olduğunu anlamaya bir adım daha yaklaşmışsınız demektir!
Eğer sebebin yeterince derin değilse, seni temin ederim ki amacın dışında hareketler etmeye başlarsın. Ama sonuç ne olursa olsun bırakamıyorsan, amacına doğru çalışmayı bu kadar çok seviyorsun demektir, o zaman amacına ulaşmadan önce zaten amacına ulaşmışsın demektir.
İşte o zaman hayat gerçekten heyecan verici oluyor! Çünkü amacınız artık bir son için bir araç değil, kendi başına bir araçsa, o zaman bunun gerçek olduğunu anlarsınız ve hiçbir şey sizi yolunuzdan çekemez. İşte o zaman amacınızın sadece gidilebilecek bir yer değil, tam olarak görmek isteyeceğiniz bir yer olduğunu anlarsınız.
Mükemmel olmak zorunda değilsin, sadece sürekli kendine hatırlatman gerekiyor. Buna değer mi? Kendine sorman gereken en önemli soru bu.
Ve eğer öyleyse, eğer değerse o zaman yolunuza ne çıkarsa çıksın asla pes etme!
Zaman çok önemli.