Bu içerik, motivasyon arayan herkes için. Kanepenizde oturup Netflix izlerken ya da belki de yatağınızda Insta’da gezerken, sadece kendi kendinize “Çamaşırlarımı yıkamalıyım, ya da yeni işlere başvurmalıyım, ya da spor salonuna gitmeliyim, ya da belki de odamı temizlemeliyim” diye düşünenleriniz içindir, ama her ne sebeple olursa olsun, kendinizi gerçekten ayağa kalkmaya ve bir şeyler yapmaya bu şekilde getiremezsiniz. Motive edici sözlerden daha iyi bir şey biliyorum.
Bunun sizin için iyi olduğunu bilmeniz veya daha sonra daha iyi hissedeceğinizi bilmeniz önemli değil, bunu yapmanın ağırlığı katlanmak için çok fazla. Netflix ve Instagram‘dan sıkılmış olsanız bile, orada oturmak hala daha kolay görünebilir.
Motivasyon Edici Sözler Alma ve Hissetme
Ağırlık çoğaldıkça, motivasyonu suçlamaya başlarsınız. Her zaman motive olmuş hisseden ve yine de bir şeyi yapabilen yükselen ve eziyet eden insanlardan biri olmayı diliyorum.
Yani eğer bu sizseniz, o zaman size küçük bir sır: Motivasyon yatmak anlamına gelmez.
Bunu düşünmek işkence gibidir. Bu bir dikkat dağıtıcıdır. Bu, kök problemden kaçınmanın ve yine de sonucu almaya çalışmanın sosyal olarak inşa edilmiş bir yoludur.
Kendinizi motive etmeye çalışırken bulursanız, bu size durmanız için bir mesaj olabilir.
Daha akıllıyız, daha güçlüyüz, daha fazlasını biliyoruz ve kendimize izin verdiğimizden daha sezgiseliz. Bizler doğal olarak bizim için neyin en iyi olduğunu ve nereye gitmemiz gerektiğini bilmek için tasarlanmış canlılarız.
Ancak toplumun ağırlığı bundan uzaklaşır. Dikkatimizi dağıtır, daha mutlu hissetmek, daha iyi yaşamak ve daha fazlası olmak için “bu yolu” izlememiz gerektiğine dair mesajlar gönderir.
Bize şu anda yeterli olmadığımızı söyler, çünkü gündüzleri katil bir güvenle toplantılara liderlik eden, geceleri sürekli mutlu saatlere katılan, dünyayı şık bir şekilde dolaşan bir modele benzemiyoruz. Asla yorulma, asla üzgün olma, asla amaçsız olma.
Motive Edici Sözler İşe Yarar mı?
Bu “mükemmel yaşam” uğruna çaba gösterilmesi gereken bu imge, medya, ebeveynlerimiz ve akranlarımız tarafından üzerimize itilmekten asla vazgeçmeyen bu imge, beynimizi yalnızca tekrar bütün hissetmek için ne yapmamız gerektiğine dair gerçek dışı fikirlerle besliyor.
Ama bütünlük içimizdedir ve bedenimizin derinliklerinde bunu bilir. Yanlış yoldan gittiğimizi veya oraya ulaşmak için yanlış adımlar attığımızı gördüğünde, bize direniş armağan eder. Bu bizim için işleri zorlaştırıyor. Bu, bedenin bize bir adım geri çekilmemizi ve düşünmemizi söyleyen sinyalidir – neden işler doğru hissettirmiyor sence?
Tüm doğru şeyler yerindeyse ve yapacağınız şeyin sizin için iyi olduğundan eminseniz, o zaman belki de derinlerde ilk önce ele almanız gereken bir şey vardır.
Çamaşırlarınızı yıkama isteğinizin eksikliğini düşündüğünüzde bu aptalca görünebilir, ancak buna bir şans verin. Eğer bir şey zor geliyorsa, içinizde derinlerde bulunan ve şu anda beslenmeyen şeyin, hayatınızın diğer, görünüşte daha önemli alanlarında da sizi incitmesi için çok iyi bir şans vardır.
İnsanların beslendiğini duyduğum bir numaralı yalan, hayatın zor olması gerektiğidir. Mücadele etmeniz ve sıkışmış ve huzursuz hissetmeniz gerekiyor. Sadece içinden geçmeniz gerekiyor.
Bu inanca hayatınızla tutunan, şikayet etmeye her gittiğinizde bunu bir mantra olarak tekrarlayan hepiniz için, size küçük bir sır vereceğim: Mücadele etmemiz gerekmiyor.
Mücadele = Motivasyon
Akış içinde olmamız ve kolay ve zahmetsizce yaşamamız gerekiyor. Yaptığımız işi, zorluklar sunsa bile, sevmemiz gerekiyor. Her anın ve içinde bulunan insanların, tam olarak bağlantı kurmanın ve deneyimlemenin tadını çıkarmamız gerekiyor.
Ancak, hayatın zor olması gerektiği ve üstesinden gelmek için motivasyon üretmemiz gerektiği yalanını besleyerek, bize onu nasıl kolay, akıcı ve eğlenceli hale getireceğimize dair yol haritası veren o sesi içimizin derinliklerine gömmeye başlarız.
Bu yüzden bir dahaki sefere direnişin arttığı kanepede otururken, mağlup olmuş hissetmek ve motivasyonunuz üzerinde daha fazla kontrole sahip olmayı dilemek yerine, durun. Bir adım geri gidin ve kendinize bu şeyin neden şu anda bu kadar zor hissettirdiğini sorun. Derinlerde, bu mesaj size ne anlatmaya çalışıyor?
Ardından çevrenizdeki gürültüyü susturun, telefonu bırakın, TV’yi kapatın ve sadece dinleyin.