Şu anda olduğu gibi asla üzülmeyeceksin. Sadece bir şeyler söylemek zorundasın. Seni susturmalarına izin verme. Saygılı ol. Dürüstçe söyle. Sadece söylediğinden emin ol, çünkü yapmazsan, pişman olacaksın. Beyinlerimiz gerçeği inkar etmek için müsait değil. Evet, zorlu durumlarda dürüstlük eksikliğini tetikleyen savaşa ya da uçuşa müdahale mekanizması var, ama gerçek sizin doğanızda. İyi olmak için söylemelisin. Gerçeğinizi ortaya çıkarmak doğru yolunuzdur. Yol boyunca tökezleyeceksin, ama söyledikten sonra dik yürüyeceksin.
Eski sevgilinle buluştuğun haftalarda bir şeylerin yanlış olduğunu biliyordun, ama bunu söyleyemeyecek kadar kibardın. Her zaman yargılamamanız öğretildi, ama özel düşüncelerinizde etrafınızdakileri teftiş eder ve ağır yargılarsınız. Size çöplük olmadığınız öğretildi. Ne zaman ilişkilerinde önemsiz kaldın, susarak önemsiz kalmayı seçtin mi?. Defalarca tokatlanmana rağmen, diğer yanağını çevirdin. Ne zaman sana bir şey söylense kulaklarını kapattın. Ne zaman tükürsen, kurumasına izin verdin. Sana gösterdiği kişiliğinin gerçekte kim olduğuna inanmadın. Bir parçanız, söylediği her şeye inanmak, davranışlarına aykırı her kelimeyi affetmek istedi. Hayatın boyunca beklemek istedin… stres seni öldürmeye başlayana kadar, kaybedene kadar, onun kötü niyetli hallerinden birini görene kadar.
Bir başka parçanız asla orada neye inanmanız gerektiğini görmek istemedi. Sadece onun içindeki iyiliği, potansiyelini görmek istedin. Değişeceğine inanmak istediniz, fakat değişmediğinde ilk yapmanız gereken hoşnutsuzluğunuzu ve ayrılma arzunuzu dile getirmek oldu. Nişanını atacak kelimeleri bulmalısın. Sesini aramak zorundaydın. Sadece söylemek zorundaydın.
Çocukluğunuzdaki iyi kadınlarının filmlerinde, “bayanların görülmemesi ve duyulmaması gerektiğini” her defasında vurguladılar. Ama bu yanlıştı. İçe dönük bir çocuk olarak, bu ifadeyi kalbine yerleştirdin. Sonuçta, sessizlik ve yalnızlık, projelerin karma karışıklığından çok daha rahattı. Etrafındaki herkesi dinlerdin, ama duyulmamak için elinden geleni yaptın. Şimdi ne yapmaya başladın? Sessiz zamanlarını hatırladın ve sesini bulmak için mücadele etmeye başladın. Yatak odanızda, büyük annenizin darmadağın dairesinde oturup, konuşma sıranızın ne zaman geleceğini bile merak ettiniz. Belki de Annem nerede? diye bile soramadınız. Kızgın ya da üzgün olduğunda, hiç bir şey yokmuş gibi göstermeye çalışırdın. Eğer ağlarsan, hiç duyulmaması için elinden geleni yapardın.
Sessizliğe zorlanmadın. Sessizlik senin seçimindi. Sessizlik senin kaçışındı. Bazen sessizliğin acına neden oldu.
Her ne yaşıyorsanız, sözlü olmak zorundasınız. İsteğe bağlı değil. Söylemelisin. Ve şimdi söylemeye başlamalısın.
Şu anda, büyük bir anlaşmayı iptal etmesi gereken bir iş adamı var. Şu anda eş cinsel olduğunu ortaya çıkarması gereken bir adam var. Şu anda, istenmeyen bir hamileliği tartışması gereken bir kadın var. Şu anda, çok geç olmadan tanısını açıklaması gereken bir kanser hastası var. Şu anda, işverenine iş sözleşmesini ihlal ettiğini bildirmesi gereken başarılı bir çalışan var. Şu anda, işine tekrar girme arzusunu ifade etmesi gereken evde oturan bir anne var.
Çizgilerini prova etmek için daha fazla zaman istiyorsun. Ağzınızı açtığınızda konuşmak için hiçbir şeyin olmayacağına endişe ediyorsunuz. Veya daha da kötüsü, kimse seni duymayacak sanıyorsun. Mide ağrın var, geçmişte söylemek istediğin şeyin şu an istediğin olmadığını kabul etme düşüncesiyle midende oluşan bir ağrı. Başkalarının söylediklerine nasıl tepki vereceği konusunda çok endişelisin.
Bu senin hayatın. Allah, etrafınızdaki herkese duyura bileceğin bir sesi sanada verdi. Serbest bırak, kelimeler akmaya başlar başlamaz her şey yoluna girecek. Endişelenmemelisin. Yaşadığınız şey insan koşulunun bir parçasıdır. Kimse bundan muaf değildir.
Üstesinden geleceksin.
Konuşurken, nasıl hissettiğiniz konusunda dürüst olun. Duygularınıza yol açan olayları doğrudan tartışın. Bir konuda ki rolünüzü kabul ederken doğru olun. Gerçeğe herhangi bir renk veya yorum eklemeyin. Yalanlar, ışıklarını kaybetmeden önce bir milyon küçük hayat yaşarlar. Gerçek sonsuza kadar sürer. Gerçek olarak durun. O zaman uçana kadar doğru yolda yürü.
Her şeyi çizgiye koymanın zamanı geldi. Diğer kişinin hatalı olduğu açık olsa bile, suçu içinize atarak amacınızdan olmayın. Dinleyiciniz kendi zamanlarında doğru sonuca ulaşacaktır. Bu anda, göreviniz dinleyicinize tüm gerçekleri sağlamaktır. Umarım, konuşmanız dinleyicinizi olumlu tepki vermesi vermesi için kışkırtır. Olmazsa bile, yinede iyileşme yolundasınız. Bunu bil.
Aşağıdaki örnek yardımcı olabilir:
Sorunlu bir genç olan Yaris, annesi Lola’ya yaklaşıyor. Yaris, Lola’ya, babası Matthew tarafından cinsel tacize uğradığını açıklıyor. Lola derhal Yaris’i yalan söylemekle suçlar ve Yaris’in evinden çıkmasını ve asla geri dönmemesini ister.
Yaris iyileşme yolculuğuna başlayabilir mi? Evet. Annesinin tepkisini almadan önce süreci başlatabilir. Yaris iyileşme yolculuğuna başlayacak mı? Bu, annesinin tepkisini nasıl algıladığına bağlı. Yaris, gerçeğin başkalarının tepkisine bakmaksızın durduğunu kabul ederse, iyileşmeye bir sonraki adımı atabilir. Bununla birlikte, Yaris annesini yatıştırmaya yönelik çabalarda gerçeği bastırmaya ya da geriye doğru ilerlemeye başlarsa, iyileşme süreci derhal başlamaz.
Gerçeği bastırmayın. Bunu yaparak, kalbinizle ve zihninizle asla uzlaşamayacağınız sözcükler konuşursunuz. Her neyse, oldu. Tecavüze uğradın. Yaralandın. Kandırıldın. Bağımlıydın. Teşhis edildi. Kovuldun. Altatıldın. İfitarala maruz kaldın. Oldu. Fırtına esti.
Yaris cinsel istismarın meydana geldiğini biliyor. Bu silinemez. Hasarı değerlendirmeye başlamak ve hasarın gelecekteki etkisini en aza indirmek için, gönülden bu gerçeğe dayanması gerekir. Bu durumda, annesi olmadan tek başına yaşayabilir, yine de ayakta durabilir.
Cesaretle Yaris bu fırtınada hayatta kalabilir.
Sizin gerçeğiniz, başkalarının kabulüne veya reddine bağlı değildir. Gerçeklerin başkalarının reddetmesi veya onaylaması değil. Gerçeğinizi başkaları tarafından kabul etmeniz gerekmez. Ancak, kendiniz için gerçeğinizi kabul etmeniz gerekir. Kabul ettikten sonra, söylemeyi daha kolay olacak.
Gerçeklerinizin başkaları tarafından reddedilmesi, insan yaşamındaki kısalık anlayışınızı şekillendirecektir. Hayat, halınızı bir halı altında süpürmek ya da gerçeğinizi makyaj ve mazeretlerin arkasına gizlemek için çok kısa. Yerine getirilen bir yaşam yarı gerçekler ve örtbaslarla lekelenmez. İstismarınızın izlerini gizlemeye çalıştığınız birçok kez olacak. Suçlu geçmişini veya işsiz durumunu ifşa edemezsin. Elleriniz ve kollarınızdaki kesikler ve çürükler hakkında sorular sorulduğunda, omuz silkebilir ve susa bilirsiniz. Kesikler ve morluklar gözlerinizi ve yüzünüzü kapattığında, dış dünyayla temastan kaçınırsınız. Polis, bir komşunun yaptığı çağrı nedeniyle evinize geldiğinde cevap vermediniz. Soruları ve bakışları önlemek için iş toplantılarını ve aile zamanını yeniden planladınız.
Pek çoğunun ne hissettiğini söyleyememesi, kabul yerine destek sağlanamayacağından korkuyor. Karşılık, yalnızca bu hükme inananlara olur. Hırpalanmış bir kadın olmanın gerçeğini kabul ettiğiniz anda, yaşamınızdaki hükmü boşaltmanız gerekir. O anda, kime güveneceğinizi veya hangi adımları atacağınızı bilmiyordunuz, ancak mevcut durumunuzun gerçeklerini kabul etmekten korktunuz. Gerçeğinizi kabullendikten sonra, yetkililere cesurca söyleyebildiniz ve arkadaşlarınıza olan samimiyetinizi azalttınız. Oradan ayrılmak için gerekli gücü biriktirdin. Fiziksel ve zihinsel tacizin iyi olduğunu hisseden bir kişiyi sevme hatasını yaptığınızı kabul ettiniz. Bunu kabul ederek, kendinizi gerçekten ne kadar sevdiğinizi değerlendirmek zorunda kaldın. Hatanızla mücadele etmeye ve hayatınızdaki sorunları düzeltmeye yetecek kadar kendinizi sevdiniz mi? Bu düşünceler nişanınızın sona ermesine yol açtı. Daha sonra, korkusuzca ilerlemeye başladınız.
Düşünceleriniz kaderiniz yerine ölümünüze odaklanırsa, en düşük bahis olarak, yıkımın yakın olduğu konusunda bahse girebilirsiniz. Düşünceleriniz eylemlerinize rehberlik eder. Eylemleriniz, sizi daha sağlam bir geleceğe itmek için kullanılan mekanizmalardır. Bir değişiklik yapmak istiyorsanız, durumu en doğrudan şekilde konuşarak onaylamanız gerekir. Kelimelerin ağzınızdan çıkmasına izin vermelisiniz.
