Başım ağrıyor ve vücudum ağrıyor. Ama en acı verici şey kalbimin kırılması oldu- o kadar güçlü bir acı ki her nefeste hissediyorum, o kadar ham ki tekrar bir gün gibi.
Bugün üç hafta oldu. 21 gün. 504 saat. 30,240 dakika ve her birini hissettim.
Beş hafta öncesine geri sarma yaptım ve kendimi yaşayan en şanslı kız gibi hissettim. Harika bir Cumartesi gecesi, iyi yemekler, iyi şarap ve en iyi arkadaş. O gece sana seni sevdiğimi söylemiştim. Ben flört beş (ve bir buçuk) ay sonra söylemek beklemiyordum, ama ben uzun zamandır bilinen bir şey.
O gün tehlikeli bir akşamdan kalma tarafından takip edildi, ama ormanda yürüyüş büyülü oldu. El ele, sıcak içeceklerimizi yudumlarken, boş bardağımı alıp bir kez daha elime uzanıyor, hatta akşamdan kalmanın etkileri benim için çok fazla olursa saçımı tutacağını söylüyorsun. Sen bir rüyaydın. Sen benim hayalimdin.
Hikayelerini dinlemeye bayıldım. Diş çininin parmağını nasıl ısırdığını, ki bu da beni hala güldürüyor. Noel’lerini nasıl geçirdiğini, kariyerine nasıl girdiğini-senin hakkında bulabildiğim her şeyi öğrenmek istedim. Bunu yapmak ve kendi hikayelerimizi yaratmak için çok zamanımız kaldığını sanıyordum.
Ama böyle olması gerekmiyordu.
Telefon görüşmen beni sarstı. Hiç beklenmedik bir şeydi. Ailemle tanışmadan bir gün önceydi.
O gün, kalbim küçücük parçalara ayrıldı ve şimdi bir daha nasıl bir bütün olacağını merak ediyorum.
Ama işte buradayım. Üç hafta sonra artık kendi üzüntümle, başka bir şey düşünemiyor ve konuşamadan, kendi üzüntüme dalmaya devam edemiyorum. Görmek istediğim değişim ben de o malım olmalı ve bu yüzden seni unutma yolculuğuma başlıyorum.
Bu şimdiye kadar yapmak zorunda kaldığım en zor yolculuklardan biri olacak. Sonunda oraya varacağım, ama her zaman bir parçamın seni asla atlatamayacağını hissediyorum, ve bir daha asla doldurulmayacak bir delik var.
Numaranı sileceğim. Mesajları ve fotoğraflarımızı sileceğim. Seni içermeyen planlar yapacağım ve kendimi meşgul edeceğim bu yüzden seni düşünmüyorum ama anıları silerken daha zor olacak.
Ama dediği ne de olsa, zaman bir şifacıdır. İyileştikçe, umarım sen de öyle yaparsın.
Bir gün daha yaklaştım.