Gittiğinde Onu Böyle Özleyeceksin

O hayatın da o kadar sık dolaşıyor ki,  bu yüzden onu biraz hafife aldın. Ne söylersen söyle ya da ne yaparsan yap, o hep orada olacağını sanıyorsun çünkü hep öyle sanılır.

Sıradan bir insan bu kadar uzun süre bunlara müsamaha göstermezdi. Ama olay şu ki, o farklı. Onun gücü, hiç umut olmadığında umutlanmak şeklindeydi.

Onun gücü, dün gece kendini uyutmak için ağlamanın sebebiyle aynı olduğunda gözlerinin içine bakıp gülümsemesidir.

Ve eğer onu nasıl özleyeceğini merak ediyorsan, işte böyle özleyeceksin.

İlk başta yavaş yavaş senden uzaklaşacak. Ve başlangıçta,  bunu fark etmeyeceksin. Daha önce hiç fark edemediğiniz birini ya da bir şeyi nasıl fark edersiniz? Yokluğunda onu fark etmeyi öğreneceksin. Birini özlemenin en zor yolu da bu. O an her şey başlayacak, harika bir şey olabilirdi – ama olmadı.

O her zaman senindi. Hiç oyun oynamadı. Çok iyiydiniz. Ama onun olayı senin kadar hafife almaması.  ”Kendilerinden emin olmadıkları için birilerinin hisleriyle dalga geçiyorlar”.  Ama bir dakika.. sen de aynen öyle yaptın. Bir zamanlar bunu başkasına yaşattın, değil mi?

Ve bir süre sonra, en güçlü kızlar bile beklemekten yorulur. Duygusal olarak tükenir.

İnan bana gitmek istemezdi. Eğer bu onun seçimi olsaydı ve beklemenin eninde sonunda istediği şeye yol açacağını bilseydi, bunu söylerdi. Ama seninle, onu sorgulamaya iten bir belirsizlik dalgası var.

Aniden kendinden emin biri, yansımalarına bakarak şüphelerin üstesinden gelebilir. Seni gözyaşları dökme pahasına terk etti.. çünkü onu yeterince iyi olmadığına inandırdın.
İstemese bile kalkıp gidecek.

Ve geriye bakmaya devam edecek. Geri dönmek için her türlü sebebi arayacak. Ama onu öldüren şey gitmek değil.

Çünkü tam önündeyken, hep seninleyken bir süre sonra umurunda olmuyor, bir süre sonra ilk günkü sevgini gösteremiyorsun. Çünkü bu bir mesajı cevaplamak kadar basit değil. İhtiyacı olan şey sen değilsin. Bu yüzden gitmek zorunda.

Ve yavaş yavaş her insan gibi Sosyal Medya’da paylaşımlar yapmaya başlayacak. Seni etiketlediği şeyler her gün daha da azalacak. Seninle konuşmak için herhangi bir sebep arayan insan artık  başlangıç konuşmaları için sessizliğe gömülecek. Sonra bir gün fark edeceksin.

Belki de geçmişte o 30 saniye geç verdiğin cevaplar için pişman olacaksın. Belki de onun olduğu zamanlarda bilemediğin değeri o gidince anlayacaksın.

Onu kaybetmiş olabileceğini fark ettiğiniz anda her şeyin sana onu nasıl hatırlattığınızı anlayacaksın.

Aniden onunla konuşmak için sebepler arayan sen olacaksın. Hayatında güzel şeyler oluyor ve sen ona söylemek istiyorsun. Kötü bir şey olduğun da eskiden ağladığın omzu bulamayacaksın. Günler haftalara dönüşüyor ve  ortaya çıkan şeyleri fark ediyorsun. Ve onu bir daha ne zaman göreceğini merak ediyorsun. O günü ne kadar beklediğini ve onu ne kadar özlediğinin artık farkındasın.

Eskiden sinir bozucu olduğunu düşündüğün her şey, karşılık vermek için çok az şey yapsa da sana ne kadar değer verdiğimi, umursadığını gösterme şekliydi.

O anda, onu hak ettiği gibi sevemeyen birini sevdiği için ne kadar güçlü olduğunu anlayacaksın.

Ve ona ulaşmak istiyorsun. Ama bir endişen var çünkü ne yaptığını bilmiyorsun. Daha doğrusu, senin geçmişte yapmadığın şeyleri biliyorsun.

Ve ne kadar önemsediğini ona söylemek istediğini fark edeceksin.  ”Belki de seni ne kadar özlediğinin farkında değilsindir, göstermiyordur” diye düşünüyorsun. Seninle konuşmak istediği günleri çok iyi biliyorsun. Ama sen ona gün ışığı vermedin. Karanlıkta bıraktın.

Çünkü eğer aşkın hissettiği bu acıysa, ona bıraktığın bu hayal kırıklığıysa belki de yanlış yapan odur.

Diye düşünüyorsun.

Yani seni sevmediği için değil, ondan kalmasını istemediğin için gidecek.  Ve onun gittiğini anlaman uzun sürecek.

Ve o gün gelecek, senle onun yolun kesişecek, belki de sen olmayan birinin elini tutacak. Ve işte o zaman kalbine bir bıçak saplanacak.

Onun seni sevdiği gibi başkasını sevmesini izlemek seni ezecek.

Bilmediğin şey yeni bir şeyin onun için ne kadar zor olduğu. Başlangıçta herkesi seninle kıyasladı.

Odanın diğer tarafına bakacaksın ve o sessizlik içinde seni sevmekten asla vazgeçmediğini göreceksin.. belki sen de onu sevdiğini fark edeceksin. Ama hiçbiriniz en ufak bir hamle yapmadınız. Sadece bu göz teması, kelimeler olmadan, sessizce biten bir ilişki.  “bu şekilde sona ermemesi gerekiyordu.”