Yıldırım
Yüksek seslerden hep korkmuşumdur. Çocukken havai fişek sesi bile beni korkuturdu. Ben ışıklardan korkan yetişkin bir insan gibiyim. Törenlerde de durum aynıydı. Ne zaman bir polis aracı sireni duysam korkardım, şirin doğum günü süslemeleri bile buna dair. Sesler ve ışıklar beni korkutmaya yeterdi.
Bugün bile gök gürültüsünden ve şimşekten korkuyorum. Erkek arkadaşım bu konuda benimle sürekli dalga geçiyor. Endişelenecek bir şey olmadığını çünkü evin içinde güvende olduğumuzu söylüyor. Başımıza kötü bir şey gelmeyeceğini söyleyip duruyor açıkcası.
Ama oldu.
Birkaç ay önce çok kötü bir fırtına oldu. Yağmur bir evi çökertti. Rüzgar ağaçları sarstı. Şimşek gökyüzünü aydınlattı. Erkek arkadaşım sorunsuz bir şekilde uykuya daldı, sanki her şey yolundaydı, ama bütün gece ben uyumadım. Olanları gördüm. Penceremizin dışında bir ağaca yıldırım çarptığını gördüm. Gövdeden uzun bir kabuk soyulmuş, sanki dev bir bıçakla kesilmiş gibi.
Sabah olunca inceledim. Yakından, kabuğunda garip bir sembol görebiliyordum. Boyayla, kanla ya da doğaüstü bir şeyle kazınmış. Sadece kabuğun açık kahverengi ve kahverengi koyu bir gölgesi vardı.
Bir resim çekip sosyal medyaya yükledim. Sonra ne anlama geldiğini görmek için Google ile araştırmalar yapmaya başladım. Bir anlamı olmalı.
“Araştırmalarım sonucu doğa üstü bir kaç bilgi edindim,” erkek arkadaşım, hiç ciddiye almadı bile.
Benim internet aramalarımdan sonra, erkek arkadaşımın haklı olduğunu varsaydım. Tasarımı tamamen unuttum. Ertesi sabah elimdeki bıçağın düşüp ayağımı kesmenin konuyla ilgisi olduğunu düşünmedim. Ya da ertesi hafta erkek arkadaşım arabanın tamponunu kırdığında. Ya da bir sonraki ay işini kaybettiğinde, ablam tutuklandığında, evcil tavşanımız öldüğünde, birbiri ardına.
Arka arkaya milyonlarca kötü şey olmaya devam etti, ama bu hayattı. Her zaman kötü şeyler olurdu. Berbattı. Ama daha derin bir nedeni olduğunu düşünmemiştim.
Ama sonra, geçen gün, birisi bana Instagram üzerinden bir DM gönderdi. Hesaptaki ismi tanıyamadım, bu yüzden bazı fotoğraflarına baktım. Kendi ya da grup fotoğrafı yoktu. Sadece garip stok görüntüleri vardı. Gizli görüntüler. Grafik. Çizim. Anime.
Bana gönderdiği mesajda şöyle yazıyordu: “Seni tanımıyorum. Şimşek fırtınası hakkında mesaj atdığından beri neler yaşadığını ya da şu anda bunu okuyabilmek için hayatta olup olmadığını bilmiyorum. Ama o ağaçta beliren şekil kötü şans getirir. O ağacı kesmen gerek yoksa sonu gelmeyen bir cehennemle boğuşacaksın.”
Vücudum bir anda soğudu. Bir mesaj yazdım, sembol hakkında daha fazla bilgi istedim, ama cevap vermediler.
Onların iddiası için herhangi bir bilimsel temel olup olmadığı hakkında hiçbir fikrim yoktu, onlar sadece web sitesinde yeni bir takipçi kazanmak için bu yalanı söylemiş olabilirler, ama herhangi bir risk almıyorum. Bu gece ağacı keseceğiz.