Lise ve üniversite yılları öncesine dönersek hayatımın en güzel zamanlarını ve anılarını yaşadım. Düşündüm, geliştim ve arkadaşlarımla olgunlaştım, çocukluklarımız ve basit şeyler hakkında konuşurken güldük eğlendik ve yavaş yavaş saflık masumiyetimiz büyüdü.
Hayat denen şey için hazırlanmaya başladık.
Yaşlandıkça, sonsuza kadar tanıyacağımı sandığım bazı insanları görememek beni çok üzüyor. Bazıları veda etmeden ya da herhangi bir şey demek hayatlarına devam ettiler.
Hepimiz farklı yönlere sürüklendik.
Bazen “merhaba” ve “ne yapıyorsun?” gibi mesajlar aldık. Ama çoğunlukla, herkes kendi küçük dünyalarına uyum sağlamaya gitmişti.
Artık yetişkin olduğumuzu biliyorum ve bazen bunu atlatacağımızı düşünüyorum, ama hayatındaki bireylere bağlandığınızda, bu anılar kendi başlarına dağılmaya başlıyor.
Kalan birkaç kişiden, iletişimi kaybedeceğimizi düşünüp düşünmediklerini sordum ve onlar da hayır dediler, bu beni gerçekten mutlu etti, biz de öyle yapacağız.
Çünkü şu anda hayatımdakilerden kimin kalıp kimin ayrılacağını kontrol edemiyorum.
Umarım seni aradığımda birbirimizden uzak değilmişiz gibi hissederiz.
Umarım birlikte zaman geçirdiğimizde, eskisi gibi hissederiz ve hissetmezsek, arkadaşlığımıza yeni bir sayfa açarız.
Umarım zamanın hiç bitmeyeceği gibi güleriz ve bir ömür boyu sürecek gözyaşlarımız olduğu gibi ağlarız.
Umarım bir süre birbirimizle konuşmasak ve aşırı yoğun olsak da yine bir birimizi hatırladığımızı ve önemsediğimizi biliriz.
Umarım içimizde her zaman bir dostluk olduğunu biliyorsundur.
Dostluk beslemek için bir şeydir ve en güzel ilişkilerden biridir.
Eğer bir şey umuyorsam, tek bir dileğim varsa o da arkadaşımın hep benimle kalmasıdır.