Farkında Olmasanız Bile Çok Hassas Bir İnsan Olduğunuzun 3 İşareti

Araştırmacıların “son derece hassas bir insan” olarak adlandırdığı şey misiniz? Yüksek duyarlılık, popülasyonun% 15-20’sinde görülen doğuştan gelen, genetik bir özelliktir.

Araştırmacılar, yüksek hassasiyetin, yedi dopamin kontrol genindeki on farklı gen varyasyonunun yanı sıra beyinde bulunan serotonin miktarını etkileyebilecek genetik bir varyasyonla bağlantılı olduğunu belirtmektedir.

HSP’lerin beyinleri, tehlikeleri fark etmek ve çevrelerindeki her şeyi daha derin düşünmek için farklı şekillerde çalışır. İşte farkında olmasanız bile çok hassas bir insan olduğunuzun 5 işareti.

Son derece sezgiselsiniz: beyniniz ayrıntıları daha derinlemesine işler ve “kabilede” tehlikeyi hisseden ilk kişi siz olabilirsiniz.

Nörobilim çalışmaları, çok hassas insanların (duyusal işleme duyarlılığı olarak da bilinir) beyninin, hassas olmayan insanlarınkine göre farklı şekilde çalıştığını göstermektedir. Eğer grupta düzenli olarak toksik bir kişiyi tanımlayan, kırmızı bayrakları tespit eden veya tehlikeleri doğru bir şekilde tahmin eden ilk kişi sizseniz, o zaman bir HSP (çok hassas insan) olabilirsiniz.

Son derece hassas insanlar, çevrelerinin ayrıntılarına ve ince noktalarına daha fazla dikkat ederek daha derin bir işlem yapma eğilimindedirler.

Yüksek hassasiyet sadece insanlarla sınırlı değildir: araştırmacı Dr. Elaine Aron’a göre, 100’den fazla türün “çok hassas” bir azınlık grupları vardır. Bu, evrimsel olarak avantajlı bir özellik olabilir, çünkü çok hassas olanlar ayrıntılara daha fazla dikkat eder, önemli kalıpları tanır, hem fırsatları hem de tehditleri gözlemlemeye dikkat eder ve geleceği geçmiş ve mevcut olaylarla ilişkilendirme eğilimindedir.

Bu, sizin son derece sezgisel ve başkalarına karşı son derece anlayışlı olduğunuzu gösterir. Bir HSP olarak, bir dizi önemli bilgiyi işleyerek sonuçlara varmanızın önemli olduğu için sezgilerinizi azaltmamanız önemlidir. Bununla birlikte, yüksek işlem derinliğinizi dengelemek için enerjinizi korumanız gerekir: bazı durumlar daha derin bir işlem gerektirirken, diğerleri gerektirmeyebilir.

Çok empatiksiniz ve başkalarının duygularını yoğun bir şekilde hissediyorsunuz – bazen zararınıza.

Son derece hassas insanlar, ortalama bir insandan daha empatik olma eğilimindedir. Çalışmalar, HSP’lerin olumsuz ve olumlu duygusal durumları gösteren fotoğrafları gördüklerinde, beyinlerinin empati, farkındalık ve eylem planlaması ile ilişkili alanlarında daha fazla aktivasyon olduğunu göstermektedir.

Başkalarının duygularını güçlü bir şekilde deneyimleyebilir ve ince sosyal ipuçlarına uyum sağlayabilirsiniz – bu size hizmet edebilir veya toksik bir kişiyle uğraşıyorsanız size zarar verebilir.

Empati, başkalarına yardım etmenizi sağlayan güzel bir hediye olabilir. Yine de, empatinizi sağlıklı sınırlar olmadan uygularsanız, sizi inciten insanlarla aşırı empati kurmaya eğilimli olabilirsiniz. Son derece hassas insanlar, empati, şefkat ve duygusal emeklerini kendi kazançları için sömürmeye çalışan narsistler ve psikopatlar için de bir hedef haline gelebilir.

Yalnız kalmaya daha fazla değer veriyorsunuz. Sosyal etkileşimlerden kolayca bunalıyorsunuz ve sinir sisteminiz kolayca uyarılabiliyor.

Çok hassas insanların hepsi içe dönük değil – aslında, %30’u dışa dönüktür. Ancak, içe dönük ya da dışa dönük olsanız da, çok hassas bir insansanız, özellikle çatışma durumlarında, sosyal etkileşimlerden sonra kendinizi yeniden enerjiyle doldurmak için yalnız zamanlara ihtiyaç duyarsınız.

Ayna nöronlarınız, başkalarının niyetlerini tanımlamanıza ve duygularını anlamanıza yardımcı olan nöronlar (hatta bu duyguları kendiniz deneyimlemek bile), oldukça aktif olma eğilimindedir.

Beyninizin etrafınızdaki her şeyi işlemeye çalışırken aynı zamanda başkalarının duygularına duygusal bir sünger olmaya çalışırken süper meşgul olduğu göz önüne alındığında, ortalama bir insandan daha fazla yalnız zamana ihtiyacınız olacağı mantıklıdır. HSP’lerin sinir sistemlerini yatıştırmak için uzun süre kış uykusundan yararlanabilmeleri şaşırtıcı değildir.

Sosyal etkileşimler hakkında sürekli olarak karmaşık algoritmalar uygulayan ve hesaplamalar yapan bir bilgisayar düşünün – günün sonunda bir molaya ve “kapatmaya” ve “yeniden başlatmaya” ihtiyacı var.

Kaotik ortamlara ve duyusal girdilere duyarlısınız.

Son derece hassas bir insan olarak, etrafınızdaki dünya inanılmaz derecede stresli olabilir. Yüksek sesli kalabalıkların sesleri, bir battaniyenin kaba dokusu, bir ışığın parlaklığı – bunların hepsi çok hassas bir insansanız sizi kolayca rahatsız edebilir.

Çalışmalar, yüksek hassasiyetin, beynin görsel işleme ile ilgili bölgelerinde ve çevredeki küçük değişiklikleri bile tespit etmede daha fazla aktivasyon ile ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır.

Hassas Olmak: Diğer insanlardan daha güçlü duygusal tepkileriniz var.

Son derece hassas bir insan olarak, duygularınız hem bir hediye hem de bir engeldir. Aşırı neşe, enfes üzüntü ve şefkatli takdir yaşayabileceğiniz zengin bir iç yaşamınız var. Sanata karşı derin bir sevginiz olabilir.

Duygusal ifadeye değer verme eğilimindesiniz ve artan bir duygusal canlılık deneyimliyorsunuz. Bu algısal ve duygusal canlılığı, başkalarının duyguları hakkındaki artan farkındalıklarıyla birleştirin ve dünyayı yoğun bir seviyede deneyimleyin.

Bir dahaki sefere “çok hassas” olmakla suçlandığınızda, duyarlılığınızın bir varlık ve evrimsel bir avantaj olabileceğini unutmayın. Sadece size ve daha büyük iyiliğe fayda sağlayacak şekilde ne zaman kullanacağınızı bilmelisiniz.