İnsanlar, özellikle de kadınlar, yirmili yaşlarının sonları ile otuzlu yaşlarının ortaları arasında belli bir yaşa geldiklerinde, yaptıkları başka hiçbir şeyin önemi yokmuş gibi gelir ve akıllarından çıkmayan tek soru “neden hala evlenmedin?” ya da daha da kötüsü “acele etsen iyi olur, evlen de çocuk sahibi ol” olur; sanki birdenbire değeriniz buna bağlıymış gibi.
Onca yıllık eğitimin, sıkı çalışmanın ve kişisel gelişimin size kazandırması gereken şey bu; bir koca ya da bir eş, aksi takdirde sizde korkunç bir sorun olmalı.
Hem erkeklerin hem de kadınların, belirli bir yaşa kadar evlenmediyseniz asla evlenemeyeceğiniz, çünkü trenin istasyondan ayrıldığı ve bu geminin yelken açtığı damgasından bıktıklarını biliyorum, ancak insanlar bu soruları sorduğunda, yargıladığında veya bu sözleri söylediğinde, hiç durup bekar kalmanın bizim seçimimiz olduğunu veya hayatımızın geri kalanını birlikte geçireceğimiz kişiyi seçmek için gerçekten zaman ayırmak istediğimizi düşünüyorlar mı?
Geç Evlenmek
Belki de çocuk sahibi olmak, geleneksel olarak evlenmek ya da hatta hiç evlenmek istemediğimizi hiç merak ediyorlar mı? Hiç ‘erken’ evlenmek için pek çok seçeneğimiz ve fırsatımız olduğunu ve hazır olmadığımız ya da emin olmadığımız için bunu yapmadığımızı düşünüyorlar mı? Neden her zaman bizde bir sorun olduğu ya da sevilemeyecek insanlar olduğumuz varsayılıyor? Neden bizim için doğru olduğunu hissettiğimiz anda evlenme kararını normalleştiremiyoruz?
Şahsen, büyüdükleri, geliştikleri ve eşlerine olan sevgilerini yitirdikleri için genç yaşta evlendiklerine pişman olan pek çok insan tanıyorum ve zihinsel ya da duygusal olarak bu tür bir sorumluluğa hazır olmadıkları için çocuk sahibi olduklarına pişman olan pek çok insan tanıyorum ve boşanmanın kargaşasını yaşamak istemedikleri ya da kendi huzur ve mutluluklarına mal olsa bile ‘boşanmış’ yerine ‘evli’ olarak etiketlenmeyi tercih ettikleri için mutsuz evliliklerde sıkışıp kalan pek çok insan tanıyorum.
Neden bu insanlarla da konuşmuyoruz? Neden onları yargılamıyor ve üzerlerinde aynı türden bir baskı kurmuyoruz?
Mutsuz olsanız, eşinize aşık olmasanız ya da iyi bir ebeveyn olmasanız bile evli olmanın sizi toplumda yüceltmesi beni şaşırtıyor ve insanların sanki size büyükannelerinin özel cheesecake’ini denemenizi söylüyormuş gibi sizi evliliğe itmesi beni şaşırtıyor. Evlilik büyük bir sorumluluktur.
Yanlış Kişiyle Erken Evlenmek
Çocuklar ömür boyu sürecek bir sorumluluktur. Doğru kişiyi bulmak çok zaman, deneme yanılma, deneyim ve biraz da şans gerektirir. Dolayısıyla, insanların bu kararı hayatlarının ilerleyen dönemlerinde, gelişip olgunlaştıklarında ve ne istediklerinden daha emin olduklarında vermeleri son derece normaldir ve insanların doğru kişiyi bulamadıkları takdirde yanlış kişiye razı olup daha sonra pişman olmak yerine evlenmeden kalmaları da son derece normaldir.
Geç evlenmek, yanlış kişiyle erken evlenmekten daha iyidir ve çocuk sahibi olmak istememek, çocuk sahibi olup onları ihmal etmekten daha iyidir çünkü bu, doğru yapmak istediğiniz tek şeydir. Bu, aceleye getirmek istemeyeceğiniz türden bir bağlılıktır.
Bu, yapmadan önce yüzlerce kez düşünmeniz gereken tek şeydir çünkü artık sadece siz olmayacaksınız, bir evi başka biriyle paylaşacaksınız ve hayatları size bağlı olan insanlar olacak. Bencil olmayı göze alamazsınız ve bunların hiçbiri hakkında emin olmamayı da göze alamazsınız.
