Keşke hepsini geri alabilsem.
Keşke senin istediğin gibi seninle seyahat edebilseydim.
Keşke kalan tek zamanı mahvetmek yerine benimle olduğun zamana geri dönebilseydim.
Seninle konuşmak için bir şansa daha sahip olsaydım.
Hala bunları yazıyorum…
hissedip hissetmediğimi ya da hissedip hissetmediğini görmek için.
Ya da sadece farklı bir dünyada yaşayıp yaşamadığımı görmek istiyorum.
Beni neden istemediğini bilmek istiyorum.
Neden beni bırakmak zorunda kaldığını.
O kadar kötü müydüm?
Yoksa kendini benden ayırmanın tek yolu bu olduğu için mi gittin?
Bazı günler takıntılı olduğumu hissediyorum.
Ama daha önce de terk edildim.
Daha önce de başkalarını terk ettim.
Ve kimse bana senin gibi hissettirmedi.
Bütün bu duyguları uydurduğumu sanmıyorum.
Ve derinlerde hala bir şekilde düşünüyorum, bunu sen de biliyorsun.
Ama buna inanmama asla izin vermedin.
Sanırım başka biriyle tanıştın
ve bana söylemeye korktun.
Sana daha önce söylememi istedin
ama sanırım aynısını sana da söyleyebilirim.
O gece bana biriyle tanıştığını söylediğinde neden kendini geri çektin?
Daha da kötüleşmeden bitirebilirdik.
Daha da sert düşmeden önce.
Beni tüm arkadaşlarınla tanıştırmadan önce.
Bana son bakışından önce.
Bunun son olduğunu biliyordum.
Belki de sen bilmiyordun
ya da biliyordun.
Her zaman dayanamayacağımızı biliyorduk.
Ama her zaman umduğum gibi oldu desem yalan söylemiş olurum.
Her zaman bir yanım hala bütün yazılarımı okuduğunu umarak geçiyor.
Belki de seni bu geri getirir.
Ve sonunda bana geri dönersin.
Muhtemelen burada oturmuş asla gerçekleşmeyecek bir rüyanın peşinden koşuyorum.
Keşke sen de bilseydin.