Ayrılıkla Başa Çıkma

Keşke seni sonsuza dek tutabilseydim.

Yayınlandı:

Şu Tarihte:

Keşke o insanları sonsuza dek aramızda tutabilseydik. Ama hayat bu değil, değil mi? Bazen başımıza gelen en iyi şeyler bizi olmamız gereken insana dönüştüren mevsimlerdir. Bu bir değiş tokuştu.

Uçurumun kenarında durduk. Sahilde uzun bir yürüyüşün sonuydu ve manzarayı görmek için durmuştuk. Okyanusa bakan temiz çimenlerin üzerinde, o küçük ağaç dışında sana bakıyordum. Sana aldığım ceketi, yıkamayı sevmediğin kotlarla giyiyordun çünkü rengini çok sevmiştin. Beni gözünün kenarından yakalayana kadar her zaman alışkanlıktan çıktığın gibi dudaklarını yana kaydırdın. Dudağın istemeden bir gülümsemeye dönüştü. O gözler, müzik bestelediğin ya da gelecekteki bir versiyonunu planlarken elde ettiğiniz her zamanki düşünce kaybı, uzak bakışlardan bana herkesin bildiği bir sırrı paylaşıyormuşuz gibi bakıyordun.

“Nerede evlenmek isterdin?” diye sordun.

“Böyle bir yerde.” Gülümsedim çünkü o anda her şeyi hayal ettim. Bizi.

Arabaya doğru yürürken, sana baktığımı görmedin ama binanın ön masasından uçurumun üzerine duran bir kartvizit aldın. Güneş batıyordu.

Mükemmeldik. O anda sonsuza dek öyleydik ve tek bizim için için dua ettim.

Hızlı ileri saralım bu konuyu..  ve şimdi telefonumda sadece bir numarasın. Ve muhtemelen şu anda fotoğraflarında yanında duran kızla evleneceksin. Bu hayatın en garip yanı değil mi? Birinin sabah ilk iş olarak nasıl göründüğünü hatırlayabilir, gözlerinin altındaki belirli yerlerdeki uykulu kırışıklıkları hatırlayabilir, ama bir daha asla onlarla uyanmazsın. Sırtlarına resim çizerken derilerinin yumuşaklığını hatırlayabilir ama bir daha vücutlarına dokunmazsın. Kahkahalarının zihninin köşelerinde yankılarını duyabilirsin ama bir daha tek kelimelerini bile duyamazsın.

Reklam

Keşke o insanları sonsuza dek aramızda tutabilseydik. Ama hayat bu değil, değil mi? Bazen başımıza gelen en iyi şeyler bizi olmamız gereken insana dönüştüren mevsimlerdir. Bu bir değiş tokuştu. Sana hayatının ilerleyen yaşanacak bir parçasını verdiler. Sorun değil. Çünkü daha çok ihtiyaçları vardı. Belki de, nerede olurlarsa olsunlar, onlara verdiğin şeyi alıp yerleştirmişlerdir. Ve sadece sen ve senin sayesinde, olmaları gereken bir şeye dönüştüler.

Evet, onların yanında duramamak seni öldürüyor, ama belki de bu duygu daha bugün. Belki yarın daha iyi olur. Belki de onları bir şekilde tutabilirsin. Belki de hayatın boyunca seni nazikçe dürttüklerini hissedeceksin ve onların olduğunu bilerek gülümseyeceksin. En azından ben öyle düşünüyorum. Onların her düşüncesi, sadece seni kontrol etmeleri, bu ticarette onlardan sonsuza dek bir parçanız olduğunu ve kimsenin bunu senden alamayacağını hatırlatmalarıdır. Seni kontrol ediyorlar çünkü onlara verdiğin her şeyi hatırlatmaya ihtiyaçları vardı. Belki, sadece belki, ne zaman o uçurumun kenarında dursan dalgalar sana doğru sürüklenecek. Ağaç yerine başka birine bakacaksın.

Ve belki bir gün o uçurumun kenarında Kartvizitin sahibi sen olacaksın.

Exit mobile version