Neşe ve hüzünle kaplı olaylarda aynı etkiye sahip Bu da geçer ya hu hikayesini merak ediyor musunuz? Eğer sürekli bu sözü söyleyen kişiler ile çevriliyseniz muhtemelen ediyorsunuz demektir.

Bu makalede buda geçer yahu hikayesine odaklanacak sözün sahibi ve nedenine daha yakından değineceğiz. Öyle ki hem neşeli halimize hem de hüzünlü halimizde etki eden buda geçer yahu hikayesi merak edilenler arasından asla inmeyecek.

Gelin birlikte bu da geçer ya hu hikayesi nedir öğrenelim…

📝 Heidi Gerçek Hikayesi ve Sonu Nasıl Bitiyor?

Bu da Geçer Ya Hu Hikayesi

Bir zamanlar bir derviş, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaştı. Köylülerden yardım istedi, ancak maddi durumlarının iyi olmadığını belirterek onu köyün zenginlerinden Şakir’in çiftliğine yönlendirdiler. Derviş, Şakir’in çiftliğinde güzel bir şekilde ağırlandı ve ihtiyaçları karşılandı. Ayrılırken, Şakir’e “Bu kadar zengin olduğun için şükret” dedi. Şakir ise, “Hiçbir şey sabit değildir. Görünen gerçek her zaman gerçeği yansıtmaz, bu da geçer” diye cevap verdi. Derviş, bu sözü üzerinde düşünerek çiftlikten ayrıldı.

Yıllar sonra derviş, aynı köye geri döndüğünde, öğrendiği kadarıyla Şakir’in sel felaketi nedeniyle her şeyini kaybettiğini ve Haddad’ın hizmetkarlığına başladığını öğrendi. Haddad’ın çiftliğine gittiğinde, Şakir’in yaşlanmış ve fakirleşmiş halini gördü. Ancak Şakir yine de misafirperverliği elden bırakmadı. Derviş ayrılırken, Şakir’e duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Şakir ise, “Üzülme. Unutma ki bu da geçer” dedi.

Derviş, bir süre sonra tekrar bölgeye döndüğünde her şeyin değiştiğini gördü. Haddad ölmüş ve servetini Şakir’e bırakmıştı. Şakir tekrar zengin olmuştu. Derviş, dostunun tekrar zenginleşmiş olmasına sevindiğini belirtti, ancak Şakir yine aynı ifadeyle cevap verdi: “Bu da geçer.”

Bir süre sonra derviş, Şakir’in mezarının olduğu yeri öğrenmek istedi. Ancak mezarına vardığında taşın üzerinde “Bu da geçer” yazısını gördü. Sinirlenerek, “Ölümün nesi geçecek?” diye sordu. Ancak bir süre sonra tekrar ziyaret etmek istediğinde, sel felaketi nedeniyle mezarın ve Şakir’e dair her şeyin yok olduğunu öğrendi.

Bu olaylar sırasında, ülkenin sultanı da kendisi için özel bir yüzük istemişti. Ancak kimse sultanı tatmin edecek bir yüzük yapamamıştı. Sultan’ın adamları, dervişten yardım istedi. Derviş, sultanın kuyumcusuna yazdığı bir mektupla sultan için özel bir yüzük yapılmasını istedi. Kısa bir süre sonra sultan, sade görünümlü yüzüğü aldı ve üzerindeki “Bu da geçer” yazısını görünce büyük bir gülümsemeyle anlamlandırdı.

Bu hikaye bize hayatın iniş çıkışlarını ve geçiciliğini hatırlatıyor. Mutluluk ve zorluklar gelip geçicidir, ve her şey Allah’ın kontrolündedir. “bu da geçer ya Hu” sözü, her durumu kabul etmek ve yaşananlar karşısında sabır göstermek anlamına gelir.

İşte, bu da geçer ya hu hikayesi bu şekilde günümüze kadar bu sözü getirmeyi başarmıştır.