2021 En İyi Film Önerileri (Güncellendi)

Dünya tarihinde bir çok güzel filme şahit olduk. 2021 yılı gelmesi ile birlikte korku filmi önerisi arayanlar izlemek sitediği filmi bulmak istiyor. Bunun için 2021 en iyi film önerilerini güncelledik. 2021 yılında izleyebileceğiniz en iyi korku filmleri. Dünya üzerinde en iyş film seçilmiş film önerileri ile geceniz mükemmel geçecek. 2021 yılında sizler için en iyi filmleri toparladık. Bu filmler ile gece Film keyfinizi arttırabileceksiniz.

Dilerseniz 2021 yılında film arıyorsanız aşağıda ki Film önerileri de tam sana göre olabilir.

Büyük korku filmleri 2021 yılında piyasaya sürülecek

Film Cehennemi: Şimdiye kadar yapılmış en iyi cinayet gizem filmleri

2020 Yılında Dünyamızı Sarsan 6 En İyi Korku Filmi 

2021 en iyi korku filmleri için güncellenen makalemizi okumaya devam edin. En iyi film önerileri 2021 yılında çıkmış olmasını istiyorsanız 2021 için en iyi korku filmleri içeriğimize bakabilirsiniz.

Artık, film önerisi arıyorum diye sorduğunuz da ” Yeşil yol izle kanka ” denmesinden sıkıldın mı? Bizde tamda öyle düşünmüştük. İzleyebileceğin en iyi Filmleri tarihin raflarından kaldırıp getirdik. Film önerisi isteyenler için Dünyanın en iyi filmlerini sıraladık. İşte, kanka bana önerebileceğin film var mı ya? diye sormaktan sıkıldıysanız ve izlemek için Film önerisi arıyorsanız tamda yerine geldiniz. NetFlix filmleri ve diğer platformlarının bağımsız filmlerini en iyileri ile sıraladık. Ne izleyeceğim diye sormana gerek kalmadı galiba. Bundan sonra Kanka sana bir film önerisi vereyim mi demeye hazırsan makaleye geçelim!

En İyi Korku Filmleri için tıklayın.

2021 En iyi Korku Filmleri

Şeytan (1973)

Tüm zamanların en başarılı korku filmlerinden biri, ve makul 1980’lerin “Satanik Panik” için nedenlerinden biri olarak gösterilebilir biri, Maryland olan “Roland Doe” onun gerçek kimliğini korumak için seçildi bir çocuğun gerçek hayat hikayesi esinlenilmiştir.

Roland 1940’ların sonlarında ergenlik çağına eriştikçe son derece garip şeyler olmaya başladı: bodrumkatında ki sesleri tırmalama, yataklar aniden titriyor, odayı dolduran ani dışkı kokusu, vs. Roland’la aynı sınıfı paylaşan bir öğrenci bir olayı hatırlıyor:

“Masa titriyordu ve son derece hızlı titriyordu ve öğretmenin ona durması için bağırdığını hatırlıyorum ve “Bunu yapmayacağım!” diye bağırdığını hatırlıyorum.

Tıpkı Şeytan’da olduğu gibi, işler oradan sonra kızıştı. Roland’ın ailesi, durumunun tıbbi olduğuna dair umudunu yitirmiş ve bunun yerine şeytan çıkarma ayini için Katolik Kilisesi’ne başvurdu. Düzinelerce şeytan çıkarma ayininden geçti ve sonunda yetersiz beslenmeden öldü. Çok sayıda rahip adam öldürmekten suçlanıp suçlandı.

Yıllar sonra, şeytan çıkarma ayinlerinin yapıldığı St. Louis kurumunda bulunan notlar, olayları olduğu gibi grafiksel olarak ayrıntılarıyla anlatıyor. Yazar William Peter Blatty notalara karşı bilgi aldı. Ana karakteri bir erkekten bir kıza değiştirdi, Şeytan adında bir roman yazdı ve gerisi tarih oldu.

NetFlix’de Mevcut.

Güneşi Batan Kasaba (1976)

Texarkana, 1940’larda bir seri katilin hiç yakalanmadan insanları takip edip öldürdüğü Bowie County, Teksas’ta bir şehirdir. 10 haftalık bir süre içinde katil sekiz kişiye saldırmış ve beşini öldürmiş. Medya bu cinayetleri “Texarkana Moonlight Murders” olarak adlandırDı ve Charles B. Pierce’ın The Town That Dreaded Sundown adlı hikâyesi hikayeyi beyazperdede yeniden anlatıyor. Bugün hala iyi bir film olarak öne çıkıyor, daha da korkunç çünkü gerçekten olan bir şeye dayanıyor. Film de komik kabartma garip anlar bir dizi vardır.

NetFlix’de Mevcut.

Teksas Testere Katliamı (1974)

Bu klasik filme “gerçek” demek imkansız. Aşağı yukarı bir kurgu nun eseri. Yani, filmden ilham gerçek hayatta katil / vücut kapkaççı, Ed Gein, aynı zamanda Plainfield Veya Plainfield Ghoul Kasap olarak bilinen geliyor “dedi.

Filmin ana katili “Leatherface” hayaliydi ama gerçek hayatta Ed Gein kurbanlarının yüzlerinden maskeler yaptı. Ancak yönetmen Tobe Hooper, filminin 1970’lerin başında Houston yakınlarında birden fazla çocuğu tuzağa düşüren teksaslı katiller Elmer Wayne Henley ve Dean Corll’dan esinlendiğini söylüyor.

NetFlix’de Mevcut.

Varlık (1982)

Bu film, 1974’te üç adamın hayaletlerinin kendisine cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen Doris Bither’in 1974’teki davasından esinlendi. Bither, Kaliforniya Üniversitesi, Los Angeles’ta parapsikoloji alanında doktora öğrencileri tarafından incelenmiştir. Film birçok özgürlükler alır ve 80’li bir genel olarak iyi alınan korku / gerilim filmi. Yakından incelendiğinde, cinsel şiddete rağmen, barbara Hershey tarafından canlandırılan inanılmaz güçlü bir kadın başrol ile oldukça feminist bir hikaye.

Poltergeist (1982)

Bu kült klasik gerçek bir hikaye dayanmaktadır. Long Island, New York’tan James Herrmann ve Lucille Hermann’a ve ailelerinin yeni bir eve taşındıklarında gerçek bir poltergeist aktiviteyi nasıl yaşadıklarına dayanmaktadır. Lucille’e Poltergeist filmini izleyip izlemediği sorulduğunda tüyler ürperticibir yanıt aldı: “Poltergeist’ihiç görmedim. Kendi kabusumu gördüm.” Korku filmi izlemek başka bir şey; Gerçek hayatın bir olduğunda bambaşka bir şey.

Ailede Bir Katil (1983)

Bu televizyon filmi, bir babanın iki oğlunu onu hapisten çıkmaya ikna ettiği gerçek bir hikayeye dayanıyor. Öyle. Yine de işler tamamen kontrolden çıkıyor ve hapishane kaçışı hikayesi daha da fazla suça dönüşüyor. Tüm bu başlayan babanın gerçek adı Gary Tison, ve yerel Arizona gazetesi hayatı ve suçları derinlemesine bir açıklama vardır .

Elm Sokağıkabusu (1984)

Rahat korku hayranları için, Wes Craven bu 80s korku-gerilim vietnam savaşından sonra Güneydoğu Asya’da gerçek bir olay ve özellikle rahatsız edici an esinlenerek olduğunu sürpriz gelebilir. 1970’lerde Kamboçya İç Savaşı’nın sona ermesinden sonra, Kampuchea Komünist Partisi ülkenin kontrolünü ele aldı ve Pol Potyönetimi altında bir milyondan fazla insan öldürdü. Bu kamboçya soykırımı nerede yapıldı “Killing Fields” – ve Craven Amerika Birleşik Devletleri’ne onlardan kaçan bir aileden esinlenerek, ama çocuklarından biri hala öldürülmehakkında korkunç rüyalar sahip sona erdi.

Wes Craven, 1999’da Robert J. Emery ile yaptığı bir röportajda kendi sözleriyle şöyle açıklar:

Elm Sokağı’ndaki Kabus’un tarihi ilginç. La Times’da bir göçmen le ilgili bir makale okumuştum. Şiddetli kabuslar hakkında ailesine şikayette bulunan genç bir adam. Bence Kamboçya’dan dı ve kabusların o kadar da sıra dışı olmadığına, bu kadar korkmaması gerektiğine dair güvence aldı. Uyumaya ve uyumayı reddetmeye başladı. Aile çok endişelendi ve bir doktordan yardım istediler. Doktor uyku hapı yazdı. Genç adam görünüşe göre onları aldı, ve sonunda o değil çıktı-o onları alarak ve bir kenara koyarak. Bir süre sonra odasında bir kahve demliği vardı ve kimse ne yapacağını bilmiyordu. Bir ara, gecenin bir yarısı aşağıda televizyon izliyordu ve uyuyakaldı. Ailesi sonunda onun uyuduğunu fark etti ve onu yatağına getirdiler. Bütün aile kendi başlarına yatmaya gittiler, “Tanrıya şükür, sonunda uyuyor.” diye düşündü. Bir saat sonra çığlıklar duymuşlar, odasına koşmuşlar ve yatağında dayak yemiş. Ona geldiklerinde ölmüştü…

Bu gerçek hikayeyi daha da ürpertici ve dayanılmaz derecede hastalıklı kılan şey, soykırım sırasında Kamboçya’dan kaçan gençlerin çoğunun aynı psikolojik terörü yaşamış olmasıdır, bu da daha sonra Ani Açıklanamayan Noktüral Ölüm Sendromu (SUNDS) olarak sınıflandırıldı. Bu muhtemelen Craven’ın 80’lerin başında okuduğu gazete kupürü.

Child’s Play (1988)

Bu kötü hatırlıyorum – ama aynı zamanda komik tür – katil bebek Chucky? O küçük adam gerçek hayattaki vudu bebeğinden ilham alıyordu, Robert the Doll. 1900’lerde Eugene Robert Otto diye bir çocuğa bir oyuncak bebek verildi. Chucky gibi, bebek de çocuğu ve ona miras kalacak diğer çocukları korkuttu. Şimdi bir müzede ve şeytani sahip muzdarip bir bebek olarak reklamı. Bebeğin Key West’te tutulduğu personel etrafında garip şeyler rapor ediyor.

Personel, Robert’ın yüz ifadesinin değiştiğini, şeytani kıkırdamalar duyduğunu ve hatta Robert’ın elini cama dayadığını bile gördüklerini bildirdiler.

Gördüğünüz gibi, Robert The Doll gerçekten Chucky gibi görünmüyor, ama bu bebek nerede tüm bu korku franchise başladı.

NetFlix’de Mevcut.

Dead Ringers (1988)

Stewart ve Cyril Marcus, New York’ta birlikte uygulanan tek yumurta ikizi jinekologlar: Bu ürpertici David Cronenberg film iki gerçek kişi dayanmaktadır. Hikayenin Cronenberg versiyonunda, iki ikiz, cerrahi sırasında ticaret yerleri, kadın paylaşmak ve diğer ürpertici davranış sergiler. Amerikan Psycho (2001) televizyon Show Nip / Tuckkarşılar gibi bu filmi düşünün , ama ikizler ile. Cronenberg sürümü kurgulanmış, ancak: ikizler toplumdan daha fazla izole ve bir uyuşturucu aşırı doz veya barbitüat çekilmesi gibi görünüyor ne yoluyla ölmek garip sonu gerçeğe dayanmaktadır. Bununla birlikte, Stewart ve Cyril Marcus gerçek hayatta tuhaf insanlardı ve onları tanıyanlar bu ikizler hakkındaki gerçeğin Cronenberg’in kurgusundan daha garip olabileceğini söylüyorlar.

İşte bir kadın gerçek hayatta ikizler ile deneyimini açıkladığı sözler:

1975 yazında, kırk beş yaşındaki ikizler, vücutlarını daaunt ve zaten kısmen çürümüş, çürüyen tavuk parçaları, çürük meyve ve boş hap şişeleri ile dolu bir dairede şık bir Manhattan adresinde ölü bulundu. Cesetler Cyril ve Stewart Marcus’a ait.

Birçok insan gibi ben de bu bilgi beni şok etti. İki şey şaşkınlığıma katkıda bulundu. Biri erkek ikizliğiydi, onlara karşılıklı doğum tarihi veren ikillik ve şimdi de karşılıklı ölüm tarihi. Bir diğeri de erkeklerin şöhretiydi; New York’un en tanınmış kadın doğum uzmanı-jinekologları arasındaydılar.

Hikayenin geri kalanını The Line Up’ta okuyabilirsiniz. Burada da onların ölümü hakkında orijinal New York Times makalesidir. Gerçek olaylardan alınan korku filmlerini yalnızca çevirdik. İlerleyen zamanlarda bu olayı da yayınlayacağız.

Kuzuların Sessizliği (1991)

Filmin birincil kötü adam-Jame “Buffalo Bill” Gumb-sadece Ed Gein değil, aynı zamanda Philadelphia seri katil Gary Heidnik, onun van insanları cezbetti, onları öldürmek için eve getirdi ve onun buzdolabında vücut parçaları tuttu esinlenilmiştir. Aynı zamanda ted Bundy’ye dayanıyordu. Buffalo Bill, Gein gibi insan derisinden kıyafetler yaptı, Heidnik gibi bodrumunda seks köleleri tuttu ve ted bunny gibi sahte alçı kalıpları kullanarak onları tuzağa çekti.

NetFlix’de Mevcut.

Gökyüzündeki Yangın (1993)

Bu, arizona’da 1970’lerin ortalarında niçin inanılmaz sesler edir ama çeşitli kaynaklar tarafından doğrulanan bir hikayeden esinlenilmemiştir. Travis Walton’ın 1975’te bir UFO ile karşılaşmasını anlatan bir kitabından uyarlanıyor. O ve bir yol ekibinin yaklaşık yarım düzine diğer üyeleri gökyüzünde sarı bir ışık tarafından daha fazla inceleme üzerine bir UFO olduğunu göz kamaştırıcı edildi. Cisim Travis’e Bir ışık demeti ile çarptığında ve onu öldürdüğü ortaya çıkınca, diğer üyeler kaçtı.

Ancak öldürülmek yerine Travis beş gün sonra çıplak, titreyerek ve bir düzine pound daha hafif bulundu. Uzay gemisine alındığını iddia ediyor.

Rahatsız edici bir şekilde, başlangıçta Travis’i öldürdüğünden ve kendilerini kurtarmak için bu hikayeyi uydurduklarından şüphelenilen yol ekibinin diğer üyeleri yalan makinesi testlerini geçtiler.

Mothman Kehanetleri (2002)

The Mothman Prophecies’in pazarlaması filmin gerçek olaylara dayandığını vurguladı. Ne kadar gerçekti? Özellikle de bu, telefon görüşmeleri yapan ve bir şeyleri tahmin eden hayaletler hakkında bir film. Yönetmen bu film gerçekten daha gerçek olaylar dan oldu gerçek tarihsel şeyler daha esinlenerek olduğunu itiraf ediyor, ve Point Pleasant gerçek olay hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz, Batı Virginia burada ilham . Mothman gerçek mi? Zor, ama yine de iyi bir film!

Emily Rose Şeytan Çıkarma (2005)

Şeytan çıkarma ayininin bu hikayesi, 1950’lerde doğan ve üzerinde Katolik şeytan çıkarma ayinleri yapan ve bir yıl sonra ölen Alman kadın Anneliese Michel’in başına gelen gerçek olaylardan esinlenilmiştir. Chasingthefrog.com gerçek olayların ne olduğunu ve burada film de kurgusal ne çok ayrıntılı bir analizi vardır.

Anneliese 1952 yılında Almanya’da dindar bir Katolik evde doğdu. Ergenlik çağında epilepsi teşhisi kondu. Sonra “şeytan suratları” görmeye ve cehennemde çürüyeceğini söyleyen sesler duymaya başladı. Lucifer, Cain, Judas, Nero ve Hitler tarafından ele geçirilmeye karar verdi.

Son olarak, 67 şeytan çıkarma ayininden sonra, 1976’da 24 yaşındayken susuzluktan ölü bulundu.

Amityville Korku (2005)

Bu Amityville, NY bir sözde perili evin gerçek hikayesine dayanmaktadır. 1974’te Ronnie DeFeo, anne ve babasını ve dört kardeşini uyurken öldürdü.

Bir yıl sonra, Lutzes adında bir aile evi satın aldı. 28 gün sonra parlayan kırmızı gözleri gördükten, ani yükselme yaşadıktan ve nesnelerin aniden hareket ettiğini gördükten sonra ayrıldılar. Bay Lutz 1974’te tam olarak cinayetlerin işlendiği saat olan 3:15’te uyanmaya devam etti.

Onlarca yıllık sessizlikten sonra, aile orada yaşarken ergenlik çağında olan Ronnie Lutz, My Amityville Horror adlı bir belgeselle ortaya çıktı ve her şeyin olduğunda ısrar etti: “Kendi başıma kurtulamadığım bir ruh tarafından ele geçirildim. Sadece birinin bana inanmasını istedim. Hayatım boyunca rüyalarımda ydı.”

The Girl Next Door (2007)

Bu film çocuk istismarı ve cinayet korkunç bir gerçek hikaye anlatıyor. İşte açıklanan gerçek arka plan:

Sylvia Likens cinayeti Ekim 1965’te Indianapolis, Indiana’da işlenen bir çocuk cinayetiydi. 16 yaşındaki Likens esir tutuldu ve çocuk istismarı ve işkence düzeylerinin artmasına maruz kaldı-neredeyse üç aylık bir süre içinde- bakıcısı Gertrude Baniszewski, Baniszewski’nin çocuklarının çoğu ve diğer birkaç mahalle çocuğu tarafından, 26 Ekim’de yaralarına yenik düşmeden önce. Sylvia Likens’in işkence ve öldürülmesi, Indiana vatandaşları tarafından eyaletlerinde işlenmiş en kötü suç olarak kabul ediliyor[5][6] ve Indianapolis Polis Departmanı’ndaki üst düzey bir araştırmacı tarafından Indianapolis polis teşkilatında görev yaptığı 35 yıl boyunca araştırdığı “en sadist” vaka olarak tanımlandı.

Filmin kendisi ne oldu biraz doğru tasviri ve izlemek için çok zor, tabii ki son derece dramatize olsa. Filmi izledikten sonra burada ne olduğu hakkında daha fazla bilgi için, John Dean’in kurgusal olmayan kitabı House of Evil: The Indiana Torture Slaying’i okumayı düşünün, bu gerçek suç davası hakkında daha fazla ayrıntıya girer.

Kara Su (2007)

Açık Su (2003)

Köpekbalığı filmleri bir düzine bir kuruş, ama Açık Su gerçek bir hikaye ve iki gerçek kişi, Thomas Joseph Lonergan ve Eileen Cassidy Lonergan dayanmaktadır çünkü benzersiz bir köpekbalığı saldırı filmi. Evli çift Avustralya’da Cairns açıklarında bir tüplü dalış gezi vardı. Tur şirketi bir hata yaptı, ancak, ve onlar olmadan sol, açık suda kendilerini savuşturmak için çift bırakarak. Çift bulunamadı ve ölüm nedeni hala gizemli, ama çok iyi bir köpekbalığı saldırısı olabilir, bu korku filmi nasıl gördüğü.

Gerçek şeylerden bahsetmişken, Açık Su’da kullanılan tüm köpekbalıkları gerçekti ve aktörler tüm sahnelerde gerçek köpekbalıklarıyla etkileşime giriyorlardı. National Geographic’in de belirttiği gibi, medyada köpekbalığı korkusu varken, gerçekten çok fazla gerçek köpekbalığı olayı yok. Bir devamı Open Water 2: Adrift bu gerçek olaylardan esinlenerek iddia ediyor, ama değil; Japon yazar Koji Suzuki’nin “Adrift” adlı kısa öyküsünden uyarlanmıştır.

NetFlix’de Mevcut.

Conjuring (2013)

Ed ve Lorraine Warren, Amityville Horror davası üzerinde kapsamlı bir araştırma yapan bir çift paranormal araştırmacıydı. Ayrıca, Rhode Island’da Perron ailesi tarafından işgal edildiği iddia edilen eski bir çiftlik evini de içeren bu gerçek hayattaki davaya bağlandılar. Bu gün, Lorraine Warren haunting gerçek olduğunda ısrar ediyor:

Orada olan şeyler inanılmaz derecede korkutucuydu. Bugün bunu konuşmak beni hala etkiliyor.

Andrea Perron, beş kız en büyük, daha sonra Conjuring aslında ne ile bazı özgürlükler aldı ama o şahsen Bathsheba adlı bir iblis karşılaştığını ifade ortaya çıktı:

Ruh her kimse, kendini evin hanımı olarak algıladı ve annemin o pozisyon için ortaya attığı rekabete içerledi.

Bathsheba Sherman adında bir kadın 1800’lerin ortalarında bu evde yaşamış. İhtimal nedir?

NetFlix’de Mevcut.

Arkadaşım Dahmer (2017)

Bu garip otobiyografik film, Jeffrey Dahmer’ı lisede tanıyan ve onu arkadaşlıkta yarı yarıya, yarısı da zorbalık olarak yapılmış bir dizi eşek şakası yapması için kışkırtan John Backderf adlı karikatüristin 2012 tarihli bir çizgi romanından uyarlanmıştır. Jeffrey’nin zihninin nasıl parçalandığını ve ailesi boşandıktan sonra aşırı alkolizme dönüştüğünü anlatıyor. Ve jeffrey’nin bir otostopçuyu alıp birkaç bira içmek isteyip istemediğini sorması ile bitiyor.

Son Derece Wicked, Shockingly Evil ve Aşağılık (2019)

Bu Netflix filmi, Amerika’nın en korkunç seri katillerinden biri olan Ted Bundy’nin hikayesini anlatıyor. Michael Werwie tarafından yazılan film, Ted Bundy’nin kız arkadaşı Elizabeth Kendall’ın anılarını birincil kaynak malzemesi olarak kullanıyor. Bu kitap Phantom Prince denir: Ted Bundy ile My Life, ve amazon üzerinde ne dramatize ve ne gerçek film daha fazla doku vermek için satın alabilirsiniz. Film oldukça rahatsız edici ve Ted Bundy ile ilgili genç bir kadın olmanın nasıl bir şey olacağını gösteren iyi bir iş yok.

Gerçek Olaylara Dayalı Daha En iyi film önerileri

• Psycho (1960) ünlü Hitchcock filmi Wisconsin katil Ed Gein esinlenilmiştir.
• Balayı Killers (1969) Martha Beck ve Raymond Fernandez, dergilerde kocaları için reklam ını kadınlar azarladı “Lonely Hearts Killers” hikayesine dayanmaktadır.
• Vengeance Is Mine (1979) Akira Nishiguchi, bir Japon seri katil ve dolandırıcı tarafından bir cinayet saldırı hikayesini anlatan bir Japon gerilim.
• Deranged (1974) da Wisconsin katil Ed Gein esinlenilmiştir.
• Komünyon (1989) yazar Whitley Streiber’ın uzaylı iletişimi ile olan gerçek hayattaki deneyimlerine dayanmaktadır.
• Scream (1996) kısmen Florida seri katil Danny Rolling, aka “Gainesville Ripper hikayesine dayanmaktadır.”
• Ravenous (1999) gevşek 1847’s “Donner Partisi” ve nasıl yamyamlık başvurdu hikayesi dayanmaktadır.
• Curse Of The Zodiac (2007) Kaliforniya’nın Zodiac Killer çözülmemiş gizemesinlenerek.
• The Strangers (2008) kısmen yönetmen Bryan Bertino’nun çocukken yaşadığı bir olaya dayanmaktadır.
• Haunting In Connecticut (2009) Al ve Carmen Snedeker, Connecticut bir perili evde yaşadığını iddia gerçek yaşam deneyimleri esinlenerek olduğu söyleniyordu.
• Rite (2011) Matt Baglio’nun gerçek bir şeytan çıkarma ayini hakkında bir kitabından uyarlanır.
• The Sacrament (2013), Guyana’daki 1978’deki Jonestown Katliamı’ndan esinlenerek edinilir.
• Annabelle (2014) kısmen Manson Ailesi cinayetlerinden esinlenerek işlendi.
• Henry: Portrait of a Serial Killer (2016) gerçek hayattaki seri katil Henry Lee Lucas’tan esinlendi.
• Veronica (2018) Netflix’te yayınlanan bu film Madrid, İspanya’da geçiyor ve genç bir kadının bir seans alabilen ve daha sonra aylarca süren nöbetler ve halüsinasyonlarla bir iblis tarafından terörize edildiği iddia edilen gerçek bir polis raporuna dayanıyor.

En İyi Deprem Filmleri 2021 Güncellendi

Deprem konulu filmleri sevenler için Deprem olay örgüsüne sahip en iyi filmlerin bir listesini yaptık.

Hollywood otuzlu ve kırklı yıllardan beri felaket filmleri yayımlıyor. İzleyiciler, gerçeklikten ilham aldıkları için doğal afetleri keşfeden filmleri izlemeye bayılırlar. Bir gelgit dalgası, bir kasırga, bir deprem, ya da bir tsunami herhangi bir zamanda oluşabilir. İzleyicilerin bir felaket filmindeki karakterlerle ilişki kurmaları kolaydır çünkü kendilerini karakterin yerine koymuş olarak hayal edebilirler. Benzer bir felaket yaşamış hissederler.

Çoğu deprem filmleri Güney Kaliforniya’da ayarlanır. Çünkü devlet Büyük Olan’ı ister.  San Andreas fay hattı boyunca gerçekleşmesi tahmin edilen bir 7.8 veya daha yüksek bir deprem var. Bu fay Plakası ve Kuzey Amerika Plakası arasındaki sınırdır. Lucy Jones gibi sismologlar, San Andreas Fayı’nın bir gün felaket bir depreme yol açacağını tahmin ediyorlar. Lucy’nin hayatı deprem güvenliğini öğretmeye, deprem tatbikatları yapmaya ve doğal afetlerden sonra toplumsal dayanıklılığı artırmaya adanmıştır.

Ne yazık ki, depremler ciddi yıkıma neden olabilir. Binaları devirebilir, evleri yok edebilir ve kasabalarda zarar verebilirler. Bu doğal afetler hakkında belgesel izlemek zor olsa da, onlar hakkında kurgusal bir film izlemek daha kolaydır. Sadece eğlenmemizi sağlayacak, ama bu süreçte gezegenimiz hakkında yeni şeylerde öğreneceğiz. İşte şimdiye kadar yayımlanan en iyi deprem filmlerinden birkaçı:

S.O.S. Gelgit Dalgası (1939)

Bu film seçim gününde geçiyor. Haberlerde sahte felaket görüntüleri yayarak vatandaşların oy kullanmasını engellemeye çalışan bir grup kurnaz politikacı hakkında işleyen bir deprem filmidir. Planları herkesi New York’un büyük bir gelgit dalgası tarafından vurulduğuna inandırmak. Bu film, başka bir bilim kurgu filmi olan Tufan (1933) görüntüleri ile büyük bir yığın içerir. Tufan tamamen Batı Kıyısını yok etmiş ve Doğu Kıyısını sel almıştır.

NetFlix’de Mevcut.

Deprem (1974

Bu felaket filmi Los Angeles, Kaliforniya’yı vuran hayal edilemeyecek büyüklükte bir deprem hakkında geçiyor. Bir bakkal müdüründen bir polis memuruna ve dul bir kadına kadar hayatta kalmaya çalışan birkaç kişiyi takip ediyor. En unutulmaz sahnelerden birinde, karakterler 30 katlı bir gökdelende kapana kısılır. Bu film, The Towering Inferno (1974) ve Airport 1975 (1974) gibi birçok ünlü felaket filmi ile aynı yıl gösterime giröiştir. Hepsi gişede büyük hit almıştır.

Ve Hayat Devam Ediyor (1992)

Bu film, aslında  gerçek bir deprem olayı anlatmaktadır. Bu 30.000’den fazla insanın ölümüne neden olan gerçek, yıkıcı bir depremdi. 1990’da İran’da yaşananların kurgusal bir anlatımı olmasına rağmen belgesel tarzında çekilmiştir. Yıkılmış arazileri, yıkılmış yolları ve harap olmuş kasabaları gösteriyor. Teknik olarak bir üçlemenin ikinci filmi olmasına rağmen, bu filmdeki hikâyeyi görmek gerekiyor.

La’dan Kaçış (1996)

Bu aksiyon dolu bilim kurgu filmi John Carpenter tarafından yönetildi. Kurt Russell tarafından canlandırılan bir adam hakkında. 1981’de Escape From New York’ta canlandırdığı Snake Plissken karakterini ikinci kez canlandırdı. Ancak Escape From LA, John Carpenter’ın yönettiği tek devam filmidir.

Volkan (1997)

Filmin başrollerinde Tommy Lee Jones, Anne Heche ve Don Cheadle yer alıyor. Los Angeles şehir merkezini vuran ve şehrin altında bir volkanın oluşmasına neden olan bir deprem hakkında geçiyor. Film boyunca gerçek deprem aletleri ve mekanikleri kullanılmıştır. Bu arada, bu aslında ilk deprem içinde Volkan filmi değildir. Bu film, 1997’de gösterime giren volkanik patlamalar hakkında ikinci filmdir. Ancak, Dante’s Peak (1997) çok daha bilimsel olarak yayınlanmıştır. Deprem filmi izlemek isteyenler için önerimizdir.

Dante Tepesi (1997)

Bu felaket filminin adı, Dante’nin cehennem yolculuğunu anlatan Cehennem’den esinlenerek yapıldı. Bu filmi izlediğiniz de uykunuzda yanar dağlar patlayabilir. Tüm krater sahneleri St. Helens Dağı’nda çekildi. Ancak dış sahnelerin çoğu Idaho’da çekildi. Arka planın geri kalanı dijital olarak eklendi. Deprem filmi izlemek isteyenler için önerimizdir.

Gelgit Dalgası (2009)

Bu Güney Kore filmi, Busan’da erkek arkadaşıyla yaşayan bir kadını hakkında geçiyor. Tsunami vurduğunda, doğal felaketten kaçmak için sadece 10 dakikaları var. Bu felaket filminin adı, Busan yakınlarındaki zengin bir tatil beldesi olan Haeundae Plajı’ndan alınan Haeundae idi. Bu filmdeki CGI sekansları Indian Jones ve Kristal Kafatası Krallığı’ndan (2008) kalan su tankları ile çekilmiştir. Bazı yüksek damlalar dışında, aktörler suda kendi dublörler tüm yapıldı.

San Andreas Fay Hattı (2015)

Bu aksiyon filmi San Francisco’da büyük bir depremden sonra gerçekleşir. Film, dwayne Johnson tarafından canlandırılan bir babayı takip eder. Filmin adı San Andreas Fayı’dan esinlenerek, Kaliforniya’nın en boyunca çalışan bir deprem fay hattını canlandırmışlardır. Bu filmdeki en ünlü sahnelerden biri Hoover Barajı’nın yıkılışının gösterilmesidir. Ancak bilim adamları, izleyicilere bunun gerçekte gerçekleşme olasılığının düşük olduğuna dair güvence vermişlerdir. Deprem filmi izlemek isteyenler için önerimizdir.

Deprem (2018)

Bu film Dalga bir devamıdır (2015), hangi bir tsunami sonra büyük bir sel hakkında. Bu arada, Deprem Oslo’da bir deprem hakkında. Bu kurgusal bir film olmasına rağmen, 1904 yılında orada meydana gelen gerçek bir deprem dayanmaktadır. Bu büyük deprem binaları salladı, evleri yıktı ve Johannes kilisesine zarar verdi. On sekiz artçı rapor edildi.

NetFlix’de Mevcut.

Sualtı (2020)

Bu bilim kurgu korku filmi sualtı depremler iderinaraştırma ve sondaj tesisi harap sonra güvenli almak için deneyin araştırmacıların bir ekip hakkında. Sualtı sahneleri için, döküm ve mürettebat herhangi bir ışık olmadan karanlık sahnelerde vurdu. Ancak, onlar zor yönetmen, William Eubank yorumlarını duymak yapılan hava geçirmez takım elbise giydi. Bu takım elbiselerin her biri 140 pound ağırlığında. Deprem filmi izlemek isteyenler için önerimizdir.

Diğer Deprem Filmleri

Yukarıda listelenen başlıklar tüm zamanların en popüler deprem filmlerinden bazılarıdır. Onlar hızlı tempolu arsalar, katlanmış ve döner ile heyecan verici macera filmleri vardır. Onlar da olağanüstü aktörler ve beklenmedik komut içerir. Ancak, her zaman görmek için daha fazladır. Bir kez onları üzerinden izlerken bitirmek, burada zevk için birkaç deprem filmleri şunlardır:

• The Great Los Angeles Earthquake (1990) Los Angeles’ta bir dizi sarsıntı hakkında bir TV filmidir. Bu sarsıntılar bir sismologun Büyük Olan’ın Kaliforniya’yı ne zaman vuracağını belirlemesine yardımcı oluyor.
• Artçı şok: New York’ta deprem (1999) New York’u vuran bir deprem hakkında. Chuck Scarborough tarafından yazılmış bir romandan uyarlanmıştır.
• Çekirdek (2003), Dünya’nın çekirdeği dönmeyi bıraktığında meydana gelen bir dizi doğal felaket hakkındadır. Bir grup onu kurtarmak için gezegenin merkezine sondaj gerekir.
• Megafault (2009) kuzey Atlantik’te bir sismik fay ortaya birkaç deprem hakkında. Brittany Murphy’nin oynadığı tv filmiydi.
• Artçı şok (2012) Şili’de yer alan bir felaket filmi, şimdiye kadar kaydedilen en büyük deprem ev sahipliği yapmaktadır. 9.5 şiddetinde olarak atandı.
• 10.0 Deprem (2014) Los Angeles vurur yıkıcı bir deprem hakkında. Filmin başrollerinde Jeffrey Jones ve Henry Ian Cusick yer aldı.
• San Andreas Quake (2015), San Andreas (2015) filmini taklit eden bir titrecidir. Depremi öngören bir sismolog hakkında ama kimse onu dinlemiyor.
• Kuso (2017) Los Angeles’ta meydana gelen depremin ardından yaşananları inceliyor. Sundance’teki bir gösterim sırasında, film çok olduğu için çok sayıda insan çekip gitti.
• Turn Around (2017), depremin vurduğu kırsal bir alanda ders veren bir adam hakkında. Gerçek bir hikayeden esinlenilmiş.
• Deprem Kuşu (2019) eski bir arkadaşı kaybolduğunda sorgulanan karanlık bir geçmişe sahip bir kız hakkında. Bu film Japonya’da depremlerden sonra şarkı söylemek için çıkan efsanevi bir kuş adını almıştır. Ancak, bu kuş aslında yok.

2021 yılı için hazırlanmış en iyi filmler

1. Inception (IMDb: 8.8)

Inception yani Başlangıç, çok sevdiğimiz yönetmen Christopher Nolan’ın, Leonardo DiCaprio, Marion Cotillard, Ellen Page, Cillian Murphy, Ken Watanabe, Michael Caine, Joseph Gordon-Levitt, Tom Hardy gibi izlemeye doyamadığımız bütün oyuncuları bünyesinde barındıran ve seyirciden oldukça iyi notlar almış filmi. Elbette Christopher Nolan filmografisinin çoğunda karşımıza çıkan ve bizi filmin içine çeken Hans Zimmer müziklerini de unutmamak gerekir. Film, insanların rüyalarına girerek onların bilinçaltından bazı sırları çalan veya onların zihinlerine bazı komutlar veren bir ekibi konu alıyor. Oldukça sürükleyici ve ilginç bir senaryosu var. Hala izlememiş olanlara duyurulur. Filmin, 8 Oscar adaylığına rağmen En İyi Sinematografi, Görsel Efekt, Ses Montajı ve Ses Miksajı olmak üzere toplam 4 ödülü bulunuyor.

Süre: 2 Saat 28 dakika

Tür: Bilim Kurgu, Dram

Netflix: Var

IMDb: 8.8 Rotten Tomatoes: %91 Google: %92

2. Interstellar (IMDb: 8.6)

Bilim Kurgu ve dramı çok başarılı bir şekilde harmanlayan Christopher Nolan’dan bir modern klasik daha. Kendisi bu kez izleyicileri bir uzay macerasının içine sokuyor. Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain ve Michael Caine’in başrollerinde olduğu filmde, iklimsel değişiklikler nedeniyle artan kuraklık sebebiyle dünyanın ciddi tehlike altında olduğu bir yakın gelecekte geçiyor. Bir grup uzay kaşifi, yeni keşfedilen bir solucan deliğini kullanarak yıldızlararası bir yolculuk yapıyor. Filmin, Hans Zimmer imzalı müzikleri de müthiş. Filmin, 5 Oscar adaylığı olmasına rağmen sadece En İyi Görsel Efekt ödülü bulunuyor.

Süre: 2 Saat 49 dakika

Tür: Bilim Kurgu, Dram

Netflix: Var

IMDb: 8.6 Rotten Tomatoes: %85 Google: %95

3. Parasite (IMDb: 8.6)

Parasite için Oscar tarihinin ilklerine imza atan film diyebiliriz. Şu güne kadar, En İyi Yönetmen ödülüne layık görülen Güney Koreli ilk yönetmen olan Bong Joon-ho’nun filmi, 92. Akademi Ödülleri’nde En İyi Film dahil dört dalda Oscar kazanmakla kalmadı bir de üstüne Oscar tarihinde, İngilizce dışında bir dilde (Korece) çekilmiş ve en iyi film seçilmiş ilk film oldu. Filmde gerilim, dram, komedi, aksiyon ne ararsanız var. 2 saat boyunca temposu bir an olsun düşmüyor ve sizi moddan moda sokuyor. Kendinizi bir an gülerken, bir an ağlarken bir an da korkarken bulabiliyorsunuz. Filmin konusu ise temelde, Güney Kore’de sınıf farklılıklarının yol açtığı sonuçlar.  Daha fazla spoiler vermek istemiyoruz o yüzden burada kesiyoruz.

Süre: 2 saat 12 dakika

Tür: Gerilim, Dram, Komedi

Netflix: Yok

IMDb: 8.6 Rotten Tomatoes: %90 Google: %90

4. The Departed (IMDb: 8.5)

The Departed, 2006 Oscar’larında, yılın en iyi filmi ve en iyi yönetmeni seçilerek Martin Scorsese‘yi Oscar’a kavuşturan film. Aslen Leonardo DiCaprio, Matt Damon, Jack Nicholson ve Mark Wahlberg’ün başrolde olduğu, Güney Kore sinemasından Hollywood’a uyarlanmış bir casus hikayesi. Boston’da geçen filmde, Boston’da yeraltı dünyasını elinde tutan İrlanda çetelerine sızmış bir polis köstebek ve polis teşkilatına sızmış çete üyesi köstebeğin kedi fare oyununu izliyoruz.

Süre: 2 saat 31 dakika

Tür: Suç, Gerilim

Netflix: Yok

IMDb: 8.5 Rotten Tomatoes: %94 Google: %92

5. Joker (IMDb: 8.5)

Her ne kadar ödülü Parasite almış olsa da 2020 Oscar’larına gerçekten damgasını vuran yapımı bizce Joker.  Her zaman iyilerin tarafında olan süper kahraman filmlerini izlemeye alışkın olduğumuz sinemada bu sefer Batman filmleri ve çizgi romanlarının en ünlü kötüsü Joker’i izledik. En İyi Erkek Oyuncu dalında Joaquin Phoenix’e heykelciği getiren filmde, kötülerin kötüsü Joker’in doğuşuna ve onu Joker yapan nedenlere tanık oluyoruz. Filmin, İzlandalı besteci ve çellist, Oscarlı Hildur Guðnadóttir imzalı müzikleri de şahane.

Süre: 2 saat 2 dakika

Tür: Dram, Suç

Netflix: Yok

IMDb: 8.5 Rotten Tomatoes: %88 Google: %92

6. For Sama (IMDb: 8.5)

2019 BAFTA Ödülleri’nde, En İyi Yönetmen, En İyi Film ve En İyi Belgesel ödüllerini kazanan For Sama / Sama İçin, Suriye İç Savaşı’nda, Esed rejiminin kuşatma altına aldığı Halep’teki yaşamı, hem Suriyeli bir yönetmen, hem gazeteci hem de bir anne olan Waad Al-Kateab ve kızı üzerinden konu alan bir belgesel.

Süre: 1 saat 40 dakika

Tür: Belgesel

Netflix: Yok

IMDb: 8.5 Rotten Tomatoes: %93 Google: %92

7. A Separation (IMDb: 8.3)

İran’ın Oscar ödüllü yönetmeni Asghar Farhadi’nin Salesman / Satıcı’dan önceki filmi A Separation / Bir Ayrılık adından da anlaşılacağı üzere, tek kızları ile İran’ın modern bölgesinde yaşayan, bir çiftin boşanma davasını konu alıyor. Çift, İran’ı terk edip etmemek konusunda anlaşmaya varamıyor, üstüne üstlük başları bir de evde çalışan genç kadın ile derde giriyor. Ortada suç var mı yok mu? Tüm diyalogları gözünüzü kırpmadan izleyeceğiniz bir film.

Süre: 2 saat 3 dakika

Tür: Dram

Netflix: Yok

IMDb: 8.3 Rotten Tomatoes: %92 Google: %93

8. 1917 (IMDb: 8.3)

1917, Sam Mendes’in tamamı iki uzun planda çekilmiş gibi görünen, I. Dünya Savaşı esnasındaki tek bir günü ele alan, En İyi Sinematografi, Ses Miksajı ve Görsel Efekt dalında 3 Oscar ödüllü 2019 yapımı filmi. Film, kendilerine bir birikten diğerine mesaj iletme görevi verilen iki askerin, bu görevi en kısa zamanda başarıyla yerine getirmek için çıktıkları yolculuğun hikayesini konu alıyor. Saving Private Ryan’ı sevdiyseniz bunu da seversiniz.

Süre: 1 saat 59 dakika

Tür: Savaş, Dram

Netflix: Yok

IMDb: 8.3 Rotten Tomatoes: %89 Google: %91

9. The Act of Killing (IMDb: 8.2)

Act Of Killing yani Öldürme Eylemi, Endonezya’da karaborsada sinema biletleri satan Anwar ve arkadaşlarının oluşturduğu çetenin, daha sonra 1965’da meydana gelecek askeri darbe süresince, Komünist milyonlarca kişinin ölümünden sorumlu olacak aşırı sağcı bir örgüte dönüşmesini konu alan, izlemesi zor fakat tarihin utanç sayfalarından birini, gerçek karakterlerin ağzından dinlediğimiz hikayelerle aydınlatan bir belgesel.

Süre: 2 saat 46 dakika

Tür: Belgesel

Netflix: Yok

IMDb: 8.2 Rotten Tomatoes: %85 Google: %84

10. 12 Years a Slave (IMDb: 8.1)

12 Years a Slave, Steve McQueen’in yönettiği, 2014 Oscar Ödülleri’nde 9 dalga adaylığı bulunan ve bunlardan En İyi Film, En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Lupita Nyong’o ) ödüllerinin sahibi olan tarihi drama. Film, ABD tarihinin en büyük utançlarından biri olan kölelik kurumunu, Solomon Northup’ın gerçek anıları üzerinden konu alıyor. Özgür bir New Yorklu olan Solomon Northup, bir seyahatinde köle tacirlerince yaklanıp bir çiftlikte 12 yıl köle olarak esarete mahkum ediliyor. Filmin oyuncu kadrosunda, başrolde Chiwetel Ejiofor ve Michael Fassbender yardımcı rollerde ise Lupita Nyong’o, Benedict Cumberbatch, Paul Dano, Paul Giamatti, Sarah Paulson gibi isimler bulunuyor.

Süre: 2 saat 14 dakika

Tür: Dram, Biyografi

Netflix: Var

IMDb: 8.1 Rotten Tomatoes: %90 Google: %93

11. Mad Max: Fury Road (IMDb: 8.1)

Mad Max: Fury Road, Tom Hardy, Charlize Theron, Nicholas Hoult, Zoe Kravitz, Rosie Huntington-Whiteley gibi isimlerin başrolde olduğu, aksiyonu bol bir yapım. Filmde, Kale adlı yeri tirani ile yöneten Immortan Joe’nun zulmünden kaçan eşleri ve onlara önderlik eden ve evine dönmeye çalışan Furiosa’nın (Charlize Theron) yolunun çöllerin yalnız kovboyu Mad Max (Tom Hardy) ile keşişmesini ve sonrasında yaşanan aksiyon dolu olayları konu alıyor. Fury Road’un, serinin dördüncü filmi olduğunu, 1970’lerde Max’i Mel Gibson’un canlandırdığını ve filmin 2016 Oscar’larında, En İyi Kostüm Tasarımı, Prodüksiyon, Makyaj, Kurgu, Ses Kurgusu ve Ses Miksajı olmak üzere 6 ödül kazandığını da söylemeden geçmeyelim.

Süre: 2 saat

Tür: Aksiyon

Netflix: Var

IMDb: 8.1 Rotten Tomatoes: %85 Google: %92

12. Room (IMDb: 8.1)

Emma Donoghue’in aynı isimli kitabından uyarlanan Room, başrol oyuncusu Brie Larson’a En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını getirmiş, hüzünlü fakat bir o kadar da pozitif bir drama. 24 yaşındaki Joy (Brie Larson), 7 yıl önce Old Nick diye bahsettiği bir adam tarafından kaçırılmış ve adamın evinin arka bahçesindeki küçük bir kulübede tutsak olarak yaşamaktadır. Old Nick’in sürekli tecavüzüne uğrayan genç kadın, Jack adlı bir çocuk sahibi olmuştur fakat Jack 7 yıldır hiç gün yüzü görmemiş ve dışarıdaki dünyayı hiç tanımamaktadır.

Süre: 1 saat 58 dakika

Tür: Dram

Netflix: Var

IMDb: 8.1 Rotten Tomatoes: %93 Google: %92

13. The Grand Budapest Hotel (IMDb: 8.1)

Wes Anderson fimlerini ve yarattığı kendine has dünyayı çok seviyoruz. Fakat filmleri arasından favorimiz, En İyi Kostüm Tasarımı, En İyi Makyaj, En İyi Üretim Tasarımı ve En İyi Orijinal Film Müziği dalında dört ödül almış olan The Grand Budapest Hotel. Film, Zubwowka adlı hayali bir ülkede yine hayali bir otel olan Grand Budapest Hotel’de başlıyor ve otelin konsiyerjesi Gustave H. ile lobby boy Zero Mustafa’nın maceralarını konu alıyor. Filmin oyuncu kadrosu da her Wes Anderson filminde olduğu gibi yıldızlarla dolu. Ralph Fiennes, F. Murray Abraham, Mathieu Amalric, Adrien Brody, Willem Dafoe, Jeff Goldblum, Harvey Keitel, Bill Murray, Edward Norton, Saoirse Ronan, Jason Schwartzman, Léa Seydoux…

Süre: 1 saat 40 dakika

Tür: Dram

Netflix: Yok

IMDb: 8.1 Rotten Tomatoes: %86 Google: %93

14. Spotlight (IMDb: 8.1)

2016 Oscar Ödülleri’nde En İyi Film ödülünü alan Spotlight, Katolik Kilisesi’ndeki çocuk tacizleriyle ilgili skandalları haber yapan The Boston Globe gazetesindeki araştırmacı gazeteci ekibin hikayesini anlatıyor. Katolik Kilisesi, papaların, kardinallerin, keşişlerin tarih boyunca dahil oldukları tüyler ürperten skandalları saklayagelmiş, ta ki The Boston Globe’dan bir grup gazeteci onları ortaya çıkarana kadar. Filmde, Michael Keaton, Mark Ruffalo, Rachel McAdams, Liev Schreiber, Stanley Tucci gibi yıldız isimlerle dolu bir oyuncu kadrosu var. Gerçek gazetecilik nasıl olur görmek için izleyin.

Süre: 2 saat 9 dakika

Tür: Tarihi, Dram

Netflix: Yok

IMDb: 8.1 Rotten Tomatoes: %93 Google: %90

15. Ford Vs. Ferrari (IMDb: 8.1)

Hız tutkunlarının ve otomobil severlerin zevkten dört köşe izleyeceği Ford v Ferrari, dünyanın en önemli otomobil yarışlarından biri kabul edilen ve 24 saat süren Le Mans’ın 1966 yılındaki yarışını konu alıyor ve izleyenleri, Ford ve Ferrari’nin ezeli bir rekabet içinde olduğu yıllara götürüyor. Filmde, otomobil tasarımcısı ve eski yarış pilotu olan Carroll Shelby (Matt Damon), Ford’un bu rekabette öne çıkması için sıradışı yarış pilotu Ken Miles (Christian Bale) ile beraber yeni bir yarış arabası modeli geliştiriyor ve dostlukları böyle başlıyor. Film, gerçek karakterler ve olaylardan uyarlanmış ve 2019 Oscar’larında En İyi Kurgu ve En İyi Ses Kurgusu ödüllerini almış.

Süre: 2 saat 32 dakika

Tür: Dram, Yarış

Netflix: Yok

IMDb: 8.1 Rotten Tomatoes: %92 Google: %94

16. Marriage Story (IMDb: 8.0)

Marriage Story, Amerikan bağımsız sinemasının sevilen isimlerinden Noah Baumbach’ın en yeni filmi. Filmde, klasik bir boşanma hikayesini izliyoruz. New York’ta, biri umut vaadeden bir tiyatro yönetmeni diğeri ise başarılı bir oyuncu olan Nicole ve Charlie’nin iletişim problemlerinden doğan sorunlar nedeniyle boşanmaya karar veriyorlar. Fakat sonuçta çocukları Henry’nin velayet davası yüzünden birbirlerine düşman kesiliyorlar. Başroldeki Scarlett Johansson ve Adam Driver’ın şapka çıkartan oyunculukları bu filmi diğer klasik hikayerden bir tık öne çıkarıyor. Zaten ikisi de başrolde en iyi kadın ve erkek oyuncu Oscarı adayı oldular. Laura Dern’in de dişli avukat performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Oscar’ını da aldığını unutmayalım.

Tür: Dram

Süre: 2 saat 17 dakika

Netflix: Var

IMDb: 8.0 Rotten Tomatoes: %85 Google: %88

17. Black Swan (IMDb: 8.0)

Black Swan, Tchaikovsky’nin Kuğu Gölü Balesi’ni sahneye koyan modern bir bale topluluğunda yaşanan entrikaları, balerinler arasındaki hırslı mücadeleyi ve onların psikolojisini merkeze alan gerilimi yüksek bir dram. Bu filmle En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını alan Natalie Portman’ı dans etme tutkusunun ve yıldız olma hırsının peşinden giden başbalerin rolünde izlediğimiz filmde, Mila Kunis, Vincent Cassel ve Winona Ryder da rol alıyor.

Süre: 1 saat 48 dakika

Tür: Psikolojik Gerilim, Dram

Netflix: Yok

IMDb: 8.0 Rotten Tomatoes: %84 Google: %88

18. Shoplifters (IMDb: 8.0)

Japon yönetmen Hirokazu Koreeda’nın, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan filmi Shoplifters / Arakçılar, marketlerden yiyecek çalarak yaşamını sürdüren Osamu ve ailesinin, sokakta buldukları ve soğuktan çok üşümüş küçük bir kızı ailelerine kabul etmesiyle değişen hayatını konu alıyor.

Süre: 2 saat 1 dakika

Tür: Suç, Dram

Netflix: Yok

IMDb: 8.0 Rotten Tomatoes: %91 Google: %84

19. Honeyland (IMDb: 8.0)

Ljubomir Stefanov ve Tamara Kotevska’nın yönetmenliğindeki Honeyland, bizleri Kuzey Makedonya’daki bir Türk köyünde vahşi arıcılıkla uğraşan Hatice Muratova ile felçli annesi Nazife Muratova’nın sıradışı hayatları ile tanıştırıyor. Yabancı Dilde En İyi Film ve En İyi Belgesel Film olmak üzere iki Oscar adaylığı da olan belgesel insanı gerçekten derinden etkiliyor.

Süre: 1 saat 27 dakika

Tür: Belgesel

Netflix: Yok

IMDb: 8.0 Rotten Tomatoes: %86 Google: %93

20. Dunkirk (IMDb: 7.9)

Christopher Nolan’ın hem senaryosunu tek başına kaleme aldığı hem de yönettiği Dunkirk, 2. Dünya Savaşı’nın en kilit olaylardan biri olan, Kuzey Fransa’daki bir kıyı bölgesi olan Dunkerque’ten yüz binlerce İngiliz askerlerinin tahliye edilmesini konu alıyor. Bu tahliye sürecini, üç farklı kesitten izliyoruz. Filmin müziklerini besteleyen Hans Zimmer, kullandığı saat tiktakları ile filmdeki gerilimin dozunu inanılmaz arttırıyor. Filmin başrollerinde ise Mark Rylance, Kenneth Branagh, Tom Hardy var, Fionn Whitehead ve Harry Styles gibi oyuncular var. Filmin, 8 Oscar adaylığına rağmen En İyi Kurgu, Ses Montajı ve Ses Miksajı olmak üzere toplam 3 ödülü bulunuyor.

Süre: 1 saat 46 dakika

Tür: Savaş, Dram

Netflix: Var

IMDb: 7.9 Rotten Tomatoes: %81 Google: %86

21. Before Midnight (IMDb: 7.9)

Jesse ve Celine’in yıllara yayılan ilişkisini bilmeyen yoktur. Richard Linklater’ın Ethan Hawke ve Julie Delpyli triolojisinin üçüncü halkası olan Before Midnight’ta, çiftin Before Sunrise ile Viyana’da başlayan ve Before Sunset ile Paris’te devam eden maceraları bu sefer bir Yunan adasına taşınıyor. Serinin ilk filminden tam 18 yıl sonra vizyona giren Before Midnight’ta, artık evli ve iki çocuklu olan çiftimizin hayatlarının yine farklı bir evrelerinde ilişkilerini sorgulayan diyalogları izlenmeye değer.

Süre: 1 saat 49 dakika

Tür: Dram, Romantik

Netflix: Yok

IMDb: 7.9 Rotten Tomatoes: %82 Google: %87

22. Faces Places (IMDb: 7.9)

Bu ödüllü belgeselde, dünyaca ünlü Fransız sokak sanatçısı JR., geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz, Fransız yeni dalga akımının usta yönetmenlerinden Agnès Varda ile beraber Fransa kırsalındaki köy ve kasabaları geziyor ve oralarda topladıkları insan hikayelerini çalışmalarına yansıtıyorlar.

Süre: 1 saat 34 dakika

Tür: Belgesel

Netflix: Yok

IMDb: 7.9 Rotten Tomatoes: %89 Google: %90

23. Amour (IMDb: 7.9)

65. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi kazanan, 2013 Oscar Ödülleri’nde de Yılın Yabancı Dilde En İyi Filmi seçilen Michael Haneke filmi Amour / Aşk dokunaklı bir aşk, sevgi, yaşlılık ve bağlılık filmi. Paris’te geçen film, ikisi de emekli piyano öğretmeni olan Georges (Jean-Louis Trintignant)  ve Anne (Emmanuelle Riva) çiftinin evinde geçiyor ve Anne’nin felç geçirmesi ile değişen hayatlarına, kızları (Isabelle Huppert) ile olan ilişkilerine odaklanıyor.

Süre: 2 saat 7 dakika

Tür: Dram

Netflix: Yok

IMDb: 7.9 Rotten Tomatoes: %82 Google: %83

24. Call Me By Your Name (IMdb: 7,9)

90. Oscar Ödülleri’nde, En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu (Timothée Chalamet), En İyi Uyarlama Senaryo adaylığı olan ve En İyi Senaryo Ödülü’nü kazanan Call Me By Your Name, Kuzey İtalya kırsalında geçen bir ilk aşk hikayesi. 1983 yazında geçen filmde, yaz tatilini İtalya’da geçiren Elio ve ailesine Oliver adlı bir yakışıklı bir yüksek lisans öğrencisi misafir geliyor. Elio, bu misafirin gelişinden başta pek hoşlanmıyor fakat sonrasında bastırdığı duygularına daha fazla engel olamıyor.

Süre: 2 saat 12 dakika

Tür: Dram

Netflix: Yok

IMDb: 7.9 Rotten Tomatoes: %86 Google: %93

25. Knives Out (IMDb: 7.9)

Altın Küre Ödülleri‘nde, Komedi Dalında En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu (Daniel Craig) ve En İyi Kadın Oyuncu (Ana de Armas) ödülleri, Oscar Ödülleri’nde de En İyi Orijinal Senaryo adayı olan Knives Out, temposu yüksek, kara komedi öğeleri de taşıyan sıradışı bir polisiye filmi. Daniel Craig, Chris Evans, Ana de Armas, Jamie Lee Curtis, Michael Shannon, Christopher Plummer gibi ünlü isimlerin kadrosunda olduğu film, ünlü bir yazarın evinde ölü bulunmasıyla başlayan sorgu sürecini konu alıyor.

Süre: 2 saat 10 dakika

Tür: Komedi

Netflix: Yok

IMDb: 7.9 Rotten Tomatoes: %92 Google: %92

26. Boyhood (IMDb: 7.9)

Toplam 12 yıl boyunca (2002 -2014) aynı oyuncularla çekilmiş, Before Sunrise, Before Sunset, Before Midnight üçlemesiyle tanınan Richard Linklater filmi olan Boyhood, 2015 Altın Küre Ödülleri’nde Yılın En İyi Filmi, Oscar Ödülleri’nde ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Patricia Arquette) ödülünü kazanan bir aile dramı. Film, anneleriyle (Patricia Arquette) babaları (Ethan Hawke) ayrı olan Mason ve Samantha adlı çocukların, yıllar içinde büyümeleri, kendi benliklerini keşfetmeleri konu alıyor.

Süre: 2 saat 46 dakika

Tür: Dram

Netflix: Yok

IMDb: 7.9 Rotten Tomatoes: %97 Google: %88

27. Little Women (IMDb: 7.9)

Süre: 2 saat 15 dakika

Tür: Romantik, Dram, Dönem

Netflix: Yok

IMDb: 7.9 Rotten Tomatoes: %95 Google: %90

28. Turin Horse (IMDb: 7.8)

Macar sinemasının usta yönetmeni Béla Tarr’ın 2011’de vizyona giren ve büyük ses getiren filmi A Torinói Ló / Torino Atı, sinema sanatı adına eleştirmenlerden tam not alan bir film. Fakat baştan uyarmamız gerekir ki filmin siyah beyaz oluşu, uzun monologlardan ve uzun sekanslardan oluşması genel sinema izleyicisini zorlayabilir. Filmin çıkış noktası, ünlü filozof Nietzsche’nin psikolojisini altüst eden, İtalya’nın Torino şehri kırsalında sahipleri tarafından kırbaçlanan bir atın hikayesi.

Süre: 2 saat 26 dakika

Tür: Dram

Netflix: Yok

IMDb: 7.8 Rotten Tomatoes: %76 Google: %87

29. Birdman (IMDb: 7.7 )

Başrolde usta aktör Micheal Keaton’ı, yan rollerde ise Edward Norton, Naomi Watts, Zach Galifianakis ve Emma Stone gibi ünlü oyuncuları izlediğimiz Meksikalı yönetmen Alejandro G. Iñárritu’nun filmi Birdman, 2015 Oscar’larında En İyi Film, En İyi Özgün Senaryo, En İyi Yönetmen ve En İyi Orijinal Senaryo ödüllerini toplamış bir yapım. Film, izleyenleri bir zamankar ‘Birdman’ adlı bir süper kahraman filmleri serisiyle ünlenen Riggan’ın Broadway’de şansını deneyeceği yeni oyunun hazırlıklarına götürüyor. Film özellikle baştan sona tek planda çekilmiş olmasıyla öne çıkıyor.

Süre: 2 saat

Tür: Dram, Kara Mizah

Netflix: Var

IMDb: 7.7 Rotten Tomatoes: %77 Google: %81

30. Once Upon a Time in Hollywood (IMDb: 7.7)

Quentin Tarantino’nun başrolleri Leonardo DiCaprio ve Brad Pitt’e verdiği filmi Once Upon a Time in Hollywood, 1960’ların sonunda, film endüstrisinde stüdyo filmlerinin zirve yaptığı dönemde Hollywood’da geçen bir komedi-dram. Filmde, bir televizyon aktörü olan Rick Dalton (Leonardo DiCaprio) ve onun dublörü Cliff Booth’un (Brad Pitt) tv ekranlarından beyazperdeye sıçrama çabasını konu alıyor. Ancak ikilinin yolu, Hollywood’un en korkunç olaylarından biri olan Sharon Tate cinayeti ile kesişiyor. Brad Pitt’in bu filmdeki rolüyle 2020 Oscar’larında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü aldığını da unutmadan söyleyelim.

Süre: 2 saat 40 dakika

Tür: Dram, Komedi

Netflix: Yok

IMDb: 7.7 Rotten Tomatoes: %85 Google: %72

31. The Farewell (IMDb: 7.6)

The Farewell, Doğu ve Batı kültürleri arasındaki farklılıkları, mizahi yönden ele alan bir aile dramı. Yönetmen Lulu Wang’in kendi ailesinin söylediği gerçek bir yalandan uyarlanan filmde, hastalığı nedeniyle az zamanı kalan büyükanneden Çin geleneklerine göre bu gerçek saklanıyor ve dünyanın dört bir yanına dağılmış ailesi sahte bir düğün töreni ile onunla son kez vakit geçirebilmek için Çin’e geliyor. Büyükannesine çok düşkün olan ama ondan binlerce kilometre uzakta yaşayan torun rolündeki ünlü rapçi Awkwafina’nın En İyi Kadın Oyuncu dalında Altın Küre kazandığını da söyleyelim.

Süre: 1 saat 40 dakika

Tür: Dram

Netflix: Yok

IMDb: 7.6 Rotten Tomatoes: %98 Google: %85

32. Lady Bird (IMDb: 7.4)

Lady Bird, kendini keşfetme hikayelerinin yönetmeni ve senaristi Greta Gerwig‘in elinden çıkma bir film. 2000’lerin başında Sacramento’da geçen film, kendisine “Lady Bird” ismini takmış 17 yaşındaki Christine ve annesinin anne-kızlık ilişkilerine, liseli kızın ergenlik dönemine ve üniversiteye gitme hayallerini, yalın ve mizahi bir dille anlatıyor. Filmin 2020 Oscar’larında En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Orijinal Senaryo, En İyi Kadın Oyuncu (Saoirse Ronan) ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Laurie Metcalf) olmak üzere 5 adaylığı olduğunun da altını çizelim.

Süre: 1 saat 35 dakika

Tür: Dram

Netflix: Var

IMDb: 7.4 Rotten Tomatoes: %79 Google: %83

33. The Great Gatsby (IMDb: 7.2)

The Great Gatsby, F. Scott Fitzgerald’ın, Amerikan edebiyatı klasiklerinden olan Muhteşem Gatsby romanının Hollywood uyarlaması. Romeo & Juliet ve Moulin Rouge gibi filmlerin yönetmeni Baz Luhrmann’ın yönettiği film, 1922 yılı New York’unda geçiyor. Çiçeği burnunda borsacı Nick Carraway (Tobey Maguire), New York’a taşınıyor ve milyoner komşusu Jay Gatsby (Leonardo DiCaprio) ile tanışıyor ve onun klasik arabalar, partiler, ihtişamlı evlerle dolu yaşamının parçası oluyor. Fakat sonrasında aralarındaki bu dostluğun başlamasının başka nedenleri olduğu ortaya çıkıyor. Filmin soundtrack’lerinde, Jay Z, Lana Del Rey, Fergie, Florence + Machine, The xx ve will.i.am gibi ünlü isimlerin imzası olduğunu ve En İyi Prodüksiyon ve Kostüm Tasarımı olmak üzere 2 dalda Oscar ödülü sahibi olduğunu da söylemeden geçmeyelim.

Süre: 2 saat 23 dakika

Tür: Dram

Netflix: Var

IMDb: 7.2 Rotten Tomatoes: %67 Google: %90

Eski Ama Tahtı Sarsılamayanlar

34. Fight Club (IMDb: 8.8)

Başrollerinde de Brad Pitt, Edward Norton ve Helena Bonham Carter’ın olduğu, David Fincher’ın yönettiği, Amerikan yeraltı edebiyatının en önemli temsilcisi Chuck Palahniuk’un aynı adlı romanından uyarlanmış Fight Club yani Dövüş Kulübü, tüm zamanların en kült filmlerinden. Ana temasını, tüketim kültürü içinde kaybolmuş bir jenerasyonun öfkesinin dışavurumu şeklinde özetleyebileceğimiz film, monoton bir yaşamı olan ve kronik uyku problemi çeken Jack’in Marla ve Tyler Durden ile karşılaşmasından sonra tamamen değişen yaşamını konu alıyor. Filmin müzikleri de ayrıca kült olmuş bir yapım.

Süre: 2 Saat 31 dakika

Tür: Dram, Gerilim

Netflix: Yok

IMDb: 8.8 Rotten Tomatoes: %96 Google: %92

35. The Matrix (IMDb: 8.7)

Wachowski Kardeşlerin, kült film serisi olan Matrix’in, bizleri hayatımızın bir simülasyon olup olmadığı konusunda düşünmeye itmesinin üzerinden 20 küsür sene geçmiş ama 1991 yapımı filmin etkisi geçmemiş. Filmde, Neo takma adıyla hacker’lık yapan ve bilgisayar programcısı olarak çalışan Thomas Anderson, günün birinde kendini, Matrix ve içinde yaşadığımız dünyayı ikiye ayıran, yaşadığımız her şeyin aslında bizim kontrolümüz dışında gerçekleştiğini söyleyen ve bu düzene başkaldıran Morpheus ve Trinity gibilerinden oluşan bir ekibin içinde ve bir komplo teorisinin ortasında buluyor. Filmin, En İyi Ses Miksajı ve En İyi Görsel Efekt Oscar’ı var.

Süre: 2 saat 30 dakika

Tür: Aksiyon, Bilim Kurgu

Netflix: Var

IMDb: 8.7 Rotten Tomatoes: %85 Google: %92

36. American Beauty (IMDb: 8.3)

2000 yılının Oscar’larında 8 dalda adaylığı olan ve en iyi film, yönetmen, erkek oyuncu, senaryo ve sinematografi olmak üzere 5 ödülü kapan Amerikan Beauty, başrolde orta yaş bunalımına girmiş, magazin dergisinde çalışan, karısı ve kızı tarafından beklediği sevgi ve takdiri görmeyen Lester Burnham’ı canlandıran Kevin Spacey’nin olduğu, orta sınıf bir Amerikan ailesinin çöküşünü konu alan bir dram.

Süre: 2 saat 2 dakika

Tür: Dram

Netflix: Yok

IMDb: 8.3 Rotten Tomatoes: %93 Google: %89